Giriş
(5)

iRig HD 2

AlsterWasser
M1 Macbook Pro var. Elektrik gitar var. Amfi falan da var ama yeni yeni DAW falan kullanmaya başladım artık biraz. 2025 yılında profesyonel olmayan bir amaçla iRig HD 2 hala işimi görür mü ?F/P başka öneriniz var mı?
M1 Macbook Pro var. Elektrik gitar var. Amfi falan da var ama yeni yeni DAW falan kullanmaya başladım artık biraz.

2025 yılında profesyonel olmayan bir amaçla iRig HD 2 hala işimi görür mü ?

F/P başka öneriniz var mı?
0
AlsterWasser
(16.01.25)
Görmez, amfi varsa gerek yok bence.
0
pembe mezarlık
(16.01.25)
iRig'in bence fiyatı abartılı yaptığı işe göre. Ondan çok daha iyi performans sağlayacak USB ses kartları var. Sesi çok daha temiz alırsın.

www.hepsiburada.com

Bende bundan var, iRig ya da muadillerine göre çok daha iyi.
0
himmet dayi
(16.01.25)
Amfi varsa gerek yok gibi bişey söz konusu değil tabii :D Daw varsa işin içinde bi şekilde interface lazım sonuçta.

kısa cevap elinizde zaten bu cihaz varsa işinizi görür (class compliant bi alet olduğu için tak çalıştır şeklinde) ama bu cihazdan satın almayı planlıyorsanız yapmayın zira;

irig tarzı cihazlar mobil olmak için üretilmiş şeyler. Apogee'nin de benzer (ve çok daha kaliteli) ürünleri var. Fakat bu cihazlar en nihayetinde birer ses kartı. O sebeple deli gibi mobil olmanız 5cm'nin bile önemi var gibi bi durum yoksa basit bir ses kartı almanız daha hayırlı olur gerek kulaklık, hoparlör bağlantısı için. Gerek dayanım ve en azından 1 input daha için.)

Focusrite, Audient, Presonus tarzı markaların 1,5 /2 inputlu ses kartları gayet işinizi görecektir. (Behringer ucuz çözüm olabiliyorken bazı durumlarda (misal 8 input gereklidir en ucuz behringer gibi) giriş segmenti ses kartlarını pek tavsiye edemiyorum.
0
hedep
(16.01.25)
@cosmicstring

DAWda şimdilik 4 oktav bir midi controller ile idare ediyorum yani o da mevcut da yazmayayım dedim :) ses kartı eksik kaldı. iRig değil de burda yazılan başka bir ses kartına karar vericem bakalım.

teşekkürler herkese cevaplar için.
0
🌸AlsterWasser
(16.01.25)
Valla inanılmaz yazılımlar çıkmış amfiyi falan bosverin :)

Uzun zamandır daw vst dünyasından uzaktim, yazlıga giderken eski firewire ses kartını da alayım dedim ama ses kartı yeni laptop a uymadi. hatta burada duyuru açtım hepiniz ucuza yeni bir tane al dedi:) Ben de @himmet dayı ninkine çok benzer bir behringer aldım 2. el 1500 lira gibi bir şeye.

Neyse guitar rig, bias falan indirdim. (Archetype indirmekti amacım ama onu bulamadim) şans eseri Telegram ' da overloud th-u buldum.

Kemper halt etmiş yanında. İnanılmaz bir şey, aynı Kemper mantığı ile amp clone olayı yapmışlar aman allahım mesa boogie'ler, friedman'lar, vox'lar inanılmaz ya.

Parasını verip alacağım valla o kadar mutlu etti ki beni.

(Bu arada behringer in bahsettigim ses kartı da iş görüyor ama fiyat performans olarak sorarsan auident mk2 gerçekten çok iyi. Hem preamp'i çok iyi hem de 0.2 ms input latency. Focusrite ' dan eksiği yok ve daha ucuz.)
0
makbur
(17.01.25)
(4)

Derste Tablette Slide Üzerine Not Almak

princess eugenie
Merhaba,Bunun için hangi program ve teknolojileri kullanıyorsunuz?Sonrasında notlar ile print alabiliyor musunuz?
Merhaba,

Bunun için hangi program ve teknolojileri kullanıyorsunuz?
Sonrasında notlar ile print alabiliyor musunuz?
0
princess eugenie
(20.11.24)
tablet android ise şöyle yapardım, önce slaytı pdf olarak kaydederdim. (Öyle bir seçenek yoksa yazdır dedikten sonra pdf olarak kaydet çıkıyor olabilir)

Sonra Squid uygulamasında açardım, üzerinde istediğim gibi çiziktirirdim.

Edit: evet sonra print de alınabilir, yine pdf olarak da kaydedilebilir.

Edit 2: soruyu doğru anladım değil mi tablete inmiş bir slayt dosyası mı var yoksa tahtayı çekip not alma olayını mı diyorsunuz?

Eğer öyle ise, cevap yine squid. Boş sayfa açıp sağ üstten ekle deyip kameradan veya galeriden görsel ekleyip üstüne altına sağına soluna not alabiliyorsunuz.
0
ananiyimioguz
(20.11.24)
Xodo pdf reader da olabilir.
0
pembe mezarlık
(20.11.24)
Goodnotes. Hayır almıyorum çıktısını. Bilgisayardab OneNote ile bir alan arkadaşlarım vardı.
0
substituent
(20.11.24)
tablete pdf inebiliyor.
ipad.
0
🌸princess eugenie
(20.11.24)
(4)

iphone chatgpt

blackkmamba
ios 18'e chatgpt gelmiş. gelen tam olarak nedir? android'de chatgpt'yi indirdim. ios'da indirilmiyordu da yeni sürümle mi indirildi yoksa uygulamadan daha farklı olarak sisteme entegre farklı bir şekilde mi geldi?
ios 18'e chatgpt gelmiş. gelen tam olarak nedir? android'de chatgpt'yi indirdim. ios'da indirilmiyordu da yeni sürümle mi indirildi yoksa uygulamadan daha farklı olarak sisteme entegre farklı bir şekilde mi geldi?
0
blackkmamba
(18.09.24)
Ben ilk popüler olduğunda indirmiştim,bayağı zaman olmuştur.
0
duptıs
(18.09.24)
Tam olarak Chatgpt değil de yeni bir yapay zeka sistemi getirildi, bir miktar chatgpt de kullanıyor bildiğim kadarı ile.
0
pembe mezarlık
(19.09.24)
henuz gelmedi. onumuzdeki ay gelecek sanirim. chatgpt degil ufak tefek yapay zeka asistani ozellikleri gelecek. sadece 15 ve sonrasi modeller icin.
0
buenosdias
(19.09.24)
hayır, bahsettiğiniz durum farklı.

chatgpt, openai şirketi tarafından geliştirilen bir yapay zeka sistemi.
web sitesi üzerinden ya da ios/android marketteki uygulaması üzerinden kullanabiliyorsunuz istediğiniz gibi. önceden de kullanabiliyordunuz.

ios 18'te gelecek olan özellik, ios'un kendi iç mekanizmasında yaptığı bazı işlemlerde chatgpt'ye bağlanacak olup sonuçları oradan servis etmesi yani kısaca ios işletim sistemi daha akıllı hale gelmek için chatgpt'den yardım alacak.
0
biseysorcaktim
(19.09.24)
(15)

Ateist olmaktan çok yorulmak, benim gibi olan var mı?

Zetnikov
Yazılacak çok şey var ama özetin de özetini geçecegim edebiyat parçalamak istemiyorum.bi kaç şey yazacağım belki ne demek istediğimi anlarsınızlise çağlarından sonra bi anda olmadı zamanla ateistliğe geçtim şuanda 37 yaşına ve bastım olaylar karşısında güçlü duramadığımı farkettim artık duygusal ola
Yazılacak çok şey var ama özetin de özetini geçecegim edebiyat parçalamak istemiyorum.bi kaç şey yazacağım belki ne demek istediğimi anlarsınız

lise çağlarından sonra bi anda olmadı zamanla ateistliğe geçtim şuanda 37 yaşına ve bastım olaylar karşısında güçlü duramadığımı farkettim artık duygusal olarak sürekli zayıf düşüyorum ve toparlanması güç hale geliyor.

çok basit bir olayda bile en güçlü ben olmak zorundayım.


Kötü bir olay olduğunda yakın kaybetmek, kaza geçirmek, sakat kalmak, hastalık, hatta uçağa binmek karşısında aşırı çaresiz kalıyorum

olaylara karşı savunmanız yok

siz kolunuzu kaybettiniz oturdunuz kahroldunuz ama bir başkası diger kolum var diyip şükredebiliyor ve hayata geri dönüş yapabiliyor siz yapamıyorsunuz işte

aynı şekil annenizi kaybettiniz diyelim bu acıyı sizden ne alabilir? annem sonsuza kadar yok oldu demek mi yoksa annem öteki dünyaya göç etti demek mi sizi tekrar hayata tutundurabilir?

uçak mevzusu ve esprisi zaten var biliyorsunuz şiddetli türbülans olsun ankisiyete atağı geçiriyorsunuz yapabileceginiz bişey yok korkudan ölmezseniz seyahat tamamlanmış oluyor.

bir tarafımda diyor bunca sene ateist kafayla yaşamış bir insan gidipte nasıl inanç seçsin bilemiyorum çıkmazdayım fikri olan söylesin arkadaşlar.
0
Zetnikov
(03.11.23)
Abi senin kafan çok karışmış hiç öyle bir şey yok, yani ateistiz diye oturup kahrolmuyoruz ölene kadar ya da ateist olmayanlar her acısında şükrederek çıkış yoku bulmuyor, hiç alakası yok yani.
0
Bir ben var benden şurada
(03.11.23)
İnançlı olsanız da benzer krizleri yaşayabilirsiniz.
Evrende değiştirebileceğiniz çok az şey var uçak alegorisi güzel her gün yüz bin uçak inip kalkıyor hepsinin de bir elektronik ve mekanik çalışma prensibi var arada bazıları türbülansa giriyor. Yolcuların kimisi dua ediyor, pilot işini yapıyor bilim tarihinin ve binlerce insan emeğinin sonucu uçak bunu atlatıyor peki insan ne diyor. Oh Allah buda Jesus Evren korudu? Belki de öyledir bilemeyiz inanıyorsanız ve bu sizi rahatlatıyorsa hiç bir şey diyemeyiz. Birini seçtiğinizde yine kalan %99.9 unu reddetmiş olacaksınız.
0
anon1m
(03.11.23)
Bir tanrıya inanmaktan korkmayın. Nasılını falan boşverin. Güvende hissedecekseniz ve sizi işitip kolladığına inanacaksanız, dua edin ona, size yol göstersin...
0
maydanoz sararır nane kararır
(03.11.23)
Eskiden daha inançlıydım. O günleri özlüyorum. İnsana bir var olma amacı veriyor güçlü inanç, psikolojik olarak da başaçıkabilme gücünü artırıyor. Keşke o günlere dönebilsem.
0
pembe mezarlık
(03.11.23)
İnançlı olmak iyidir inanmak isteyen inansın zaten inancın temelinde bir şeye adanmışlık var. Bilim istediği kadar çürütsün bir maneviyat arıyor insan. Bir ateist olarak bu eksikliği arıyorum. Ha inancında içimde şüphe yine olacak ama bunu farklı bir maneviyata yöneltmek de bir seçenek. Aile bağları, kültür, dostluk ilişkileri bunlar da maneviyat.
0
olaylar olaylar
(03.11.23)
ateist bir tanıdığım reenkarnasyona inanıyor. bu sayede delirmekten kurtuldum diyor.
0
izole
(03.11.23)
Hocam siz ateist değilsiniz ki?

Ateizm, hadi tanrının olmadığını kabul edip ona göre yaşayalım gibi bir şey değil ki?

Diyelim akşam yemek yapacaksınız, o yemek için domates gerekiyor. Siz evde domates olmadığının farkındasınız. Evde domates varmış gibi düşününce eve gidip o domatesli yemeği yapabilecek misini? Hayır yapamayacaksınız. Domates yoksa yoktur, buna göre yeni bir çözüm geliştirip gidip domates almalısınız.

Ailenizden birini kaybetmek elbette kötü, ancak siz onların başka bir yerde yaşamaya devam ettiğine inanmaya çalışsanız inanabilecek misiniz? Yani bunu kendinize anlatabilecek misiniz? Eğer cevap evetse ateist değilsinizdir ki zaten.

Evde domatesin olmadığını bilirken domatesli yemeği yapacağıma ne kadar kendimi ikna edebiliyorsam ölümden sonra hayat olduğuna da o kadar ikna edebiliyorum ben. Yani edemiyorum. Bu benim elimde olan bir şey değil artık esasen. Varmış gibi yapmak hiçbir şeye çözüm değil, yas gibi süreçlerle baş etmenin birçok yolu var. Baş etmeye çalıştığınız zorlukları hayatınızda bir tanrının olmayışına bağlamaktan vazgeçmelisiniz. Bu sizi bir çözüme götürmez.
0
akhenaten
(03.11.23)
Hocam siz anksiyetenize ve mutsuzluğunuza bahane buluyorsunuz konuyu ateizme bağlayarak. Ama konunun ateizmle alakası yok.

Bir kolumu kaybettiğimde tabi ki bir ateist olarak bende ikinci kolumun yerinde duruyor olmasına mutlu olabilirim. Tanrı inancıyla en alakasız konu bu anlattıklarınızın arasında. Bu sizin düşünme tarzınızla alakalı, allaha inanıp inanmamanızla alakalı değil ki.

Birini kaybetmenin üzüntüsü ile alakalı;
İnanç üzüntüye değil pişmanlığa iyi geliyor. Birini kaybettiğinizde eğer elinizden geleni yapmadıysanız o kişi için, o zaman inançlıysanız, kader diyebiliyorsunuz, kısmet diyebiliyorsunuz, alın yazısı, vadesi gelmiş diyebiliyorsunuz, allah almak istedi, konunun benimle alakası yok diyebiliyorsunuz, bunlar hep pişmanlığa iyi gelen şeyler. Ama anneninizin yanında olmamasının üzüntüsünü inançlı da olsanız, inançsız da olsanız yaşayacaksınız.

Eğer annenizin hastalığında ona gereken doktorun bulunması için yeterli desteği göstermediyseniz, belki de son günlerinde yarında olmadıysanız o zaman düştünüz vicdanı sorundan sizi inanç kurtarır.
Ama eğer bu sorumluluğun bilincinde bir ateistseniz siz elinizden geleni zaten anneniz ölmeden yaparsınız, vadesi gelmiş diye düşünmezsiniz, kaderi buymuş demezsiniz, allahın dediği olur demezsiniz, olayların akışını kendiniz yönlendirdiğinizin farkında olursunuz ve gerekli aksiyonları alırsınız. Anneniz vefat edince de geriye kendinize yalan söylemenizi gerektiren bir pişmanlık hissi değil sadece annenizi kaybetmenizin üzüntüsü kalır. O konuya zaten çare yok.

Konuyu allaha bırakıp beklemek yerine, gerekli aksiyonları alırsanız kötü olaylar gerçekleşmeye bilir. Gerçekleştiğinde de sizin kendinize yalan söylemenizi gerektirecek bir “acaba” durumu olmaz ortada
0
zimbirik
(03.11.23)
Demek ki ateist degilsiniz dua edin kurtulun. Anneniz hastayken ya da ölünce icinizden gelerek dua edebiliyorsaniz ya da edebilecekseniz neden kasiyorsunuz. Ben babam hastayken dua edecek merci bulamamıştım mesela, olunce de cennet temasinin gercek olmasini istemistim ama bir avuntu olma ihtimali cok daha yuksek geldi. Oturup aksama kadar da ateistim diye kahroluyorsaniz bununla barisik degilseniz ateist degilsinizdir.
0
instant crush
(03.11.23)
Mavi ve kırmızı hap arasındaki seçimin aynısı. Seçim sizin.
Ancak burada dini inanç ve hayat görüşünün dışında daha temel bir boşlukta hissetme durumu var gibi.
0
crinix
(03.11.23)
@akhenaten +1

siz ateist değilsiniz. ateizm olgusu zamanında size karizmatik gelmiş ve kendinizi buna zorlamışsınız. şu an kendinizi boşlukta ya da güçlükler karşısında çaresiz hissediyor olmanız bilinçaltınızda hala bir mutlak güç olduğu kabulünden kaynaklanıyor. siz istemeden bir tanrının var olduğuna inanıyorsunuz ama inanmıyorum diye kendiniz kandırıyorsunuz. ateizm 'tanrıya inanmamak' değil. tanım olarak bu yanlış. çünkü bu tanım aslında bir tanrının var olduğu ama kişinin ona inanmadığı anlamını doğuruyor. bu yanlış. ateizm bir tanrının varlığını toptan reddeder. siz yanlış olan tanımda takılı kalmışsınız. bir güce sığınma ihtiyacı duymanızın nedeni bu.
0
Flybutter
(03.11.23)
Sen ateist değilsin ki.
İnkar etmişsin sadece.
Şu anki duygusal boşluğunu ya da çöküntünü de buna bağlamışsın.
Çözüm basit.
Tövbekar ol. Dinine geri dön.
Olsun bitsin.
0
Mirket
(03.11.23)
zimbirik +1
ateist olup olmadiginizi bilemem ama sizi rahatsiz eden durum bambaska bir sey bence. kaldi ki birini kaybettigimizde gidene degil, kendimize ve kendimizin onsuz kalma haline uzuluruz buyuk cogunlukla, giden zaten gitmistir ve farkinda degildir ne oldugunun.
0
kassiopeia
(03.11.23)
Ateist değilsin diyen herkes +1

Sizi mutlu edecek şey dinse dine geri dönün. Ateizm ızdıraplar içinde tek başına yaşamak demek değil. Herhangi bir durumda aklıma son gelecek şey tanrı varlığı olur. Sizde böyle değil, farklı sorunlariniz da var o yüzden dua edin rahatlayin.
0
logisticsmanager
(03.11.23)
batınilik çok güzel gelsenize
0
emresh
(11.11.23)
(9)

Ev arkadaşlığı sorusu (eşyalarım?)

ahm1
Sahibi oldugum eve ev arkadasi alicam. İlk defa ev arkadasim olacak. Odanin degeri 8-10 bin lira, hani "o parayi veren zaten sizin esyanizi calmaz herhalde" diyeceksiniz belki ama belli olmaz, belki iki ogrenci de yerlesebilir oraya. Bir de 10 bin veren insanin 10-15 binlik laptop'u calma ihtimali n
Sahibi oldugum eve ev arkadasi alicam. İlk defa ev arkadasim olacak. Odanin degeri 8-10 bin lira, hani "o parayi veren zaten sizin esyanizi calmaz herhalde" diyeceksiniz belki ama belli olmaz, belki iki ogrenci de yerlesebilir oraya. Bir de 10 bin veren insanin 10-15 binlik laptop'u calma ihtimali niye sifir olsun ki, bu dusunceye de supheyle yaklasiyorum.

Sorum şu: esyalarimin calinmasindan korkmali miyim? Bilgisayar almam lazim, masaustu veya laptop almak fark eder mi? Mesela "laptop'u calmasi daha kolay, masaustu alayim" mi diyeyim? (Sonucta her disari ciktigimda laptop'u yanima alamam). Apartmanin girisinde guvenlik kamerasi da var ama bilemiyorum.
0
ahm1
(18.09.23)
o risk her zaman var tanıyana kadar temkinli davranmalısın. bu işler genelde tek seferde olmaz yani önce ortalıktan bi 200 lira kaybolur, sonra bi eşya kaybolur en son büyük parçalar gider. mümkünse gerekli durumda ailesine ulaşabileceğin referanslı birini bul. arkadaşının arkadaşı gibi.
0
orpheus
(18.09.23)
Peki masaustu bilgisayar mi daha mantikli? En azindan kamerada kasa ve -bunu da alirsa- ekran belli olur belki?

Koltuk, buzdolabi vs. goturmesi imkansizdir herhalde :) apartmandaki kamera bozuk olsa sokaklarda bin tane kamera var, illa ki tespit edilir herhalde.
0
🌸ahm1
(18.09.23)
Hocam sen çok pimpiriklisin annem gibi. Ev arkadaşlarımı netten buldum. Evi onlara bırakıp aylarca gelmediğim de oldu. Bir şey olmadı ama olabilirdi de. Biri kaleboduru kırıp, ben yapmadım, zaten öyleydi. Belki de sen yaptın falan dedi. Oluyor yani. Değerli eşyalarını odanda bırak.
0
Kahvedesu
(18.09.23)
Öğrenci alın. Aranızda abi kardeş ilişkisi biraz "resmiyet" karışımlı olsun. Ders notları iyiyse pek çalma ihtimali olacağını sanmam. Madde bağımlısı ise parasızlık anında her şey de mümkün.
Sosyal medya paylaşımlarına bakın.
Misafirinin gelmesı hususu da düşünün.
Bilgisayar ön tedbir olarak kilitli bir odanızda da bulunabilir.
0
diyecevaplandı
(18.09.23)
(bu arada ev içi kapilar kredi kartiyla bile acilabiliyormus)

Ekstra kilitli bir odam yok. Misafirleri gelecegi zaman odami kilitleyip cikmak biraz hakaret olmaz mi? Bozulmaz mi, tavir yapmaz mi o kişi?
0
🌸ahm1
(18.09.23)
Nasıl kredi kartıyla açılıyor? Benim eski kapı. Bu açıdan bakınca evi yakıp giden kiracı da var. Sigorta yapın endişe etmeyin.
0
Kahvedesu
(18.09.23)
Çok şüphe etmeyin. Kimseye bir borcunuz yok. Odayı başkasına verseniz bile ev sahibi sizsiniz hala. Tamemen evi değil bir odayı kiraya veriyorsunuz.
Tabi en baştan karşı tarafla her şey gerçekçi bir dille konuşulmalı.

Odanızı kilitlemeniz hakaret olmaz.
banyo veya tuvalet gibi zaruri kullanım alanlarını kilitlemiyorsunuz sonuçta.

Bir çok özel durum, mahremiyet denen bir gerçek ve var. Misafir veya kiracı olan sorumluluk sahibi olmalı.
Bozulan tavır yapanın zaten o evde işi yok.

Akrabaların evlerine ziyaret yaptım bu son bir hafta içinde ve her odalarını gezmedim dolaşmadım. Kalabalık olan yerlerde bile üst değişimi veya çanta bir şey almak için "şu odanız müsait mi?" diye sordum .
0
diyecevaplandı
(18.09.23)
Depozito alın bir iki kira kadar en azından güvenceniz olmuş olur
0
pembe mezarlık
(19.09.23)
nüfus cüzdanı fotokopisi falan isteyin, kira sözleşmesi yapın. eğer istanbul'daysa ben de ev arıyorum 4500 tl'ye kadar bütçem var, güvenilir nur yüzlü biriyim :)
0
fakat
(19.09.23)
(3)

Bunu nasıl yapablirim?

Amaranta ursula
Merhaba arkadaşlar;Elimde bazı şehirlerdeki katılımcı sayılarının olduğu veri seti var. Örneğin Adana'dan 40 kişi, Mersin 4Malatya 5 vb.Bunları Türkiye haritasında her ilin üzerine sayıları yazacak şekilde göstermek istiyorum. Bir Türkiye haritasına paintte yazmak dışında nasıl yapabilirim? Photosho
Merhaba arkadaşlar;
Elimde bazı şehirlerdeki katılımcı sayılarının olduğu veri seti var. Örneğin Adana'dan 40 kişi,
Mersin 4
Malatya 5 vb.
Bunları Türkiye haritasında her ilin üzerine sayıları yazacak şekilde göstermek istiyorum. Bir Türkiye haritasına paintte yazmak dışında nasıl yapabilirim?
Photoshop ya da Adobe Illustrator bilgim yok maalesef.
Bunu en şık duracak şekilde ne üzerinde yapabilirim?

Cevaplar için çok teşekkürler şimdiden.
0
Amaranta ursula
(08.08.23)
www.youtube.com

böyle bir şey olur mu
0
kisa
(08.08.23)
Telifsiz bir tr haritası bulup power point'te yapabilirsiniz.
0
pembe mezarlık
(08.08.23)
@kısa,
Bu çok iyiymiş.
0
🌸Amaranta ursula
(08.08.23)
(3)

IELTS'ten 7 almak

avianthem
IELTS'ten 7 almak neye tekabul ediyor? Hangi seviye?
IELTS'ten 7 almak neye tekabul ediyor? Hangi seviye?
0
avianthem
(29.07.23)
C1 olmalı
0
pembe mezarlık
(29.07.23)
pembe mezarlık
(29.07.23)
aşırı sağlam ve akademik olmasa da, günlükte rahatça konuşuyor olmak, akademik ya da günlük konularda makaleler yazabilmek, ingilizce metinler okuyup net bir şekilde anlayıp paragraf sorularını çözebilmek demek oluyor. rakamsal karşılığını soruyorsan da arkadaşlar açıklamış üstte
0
avatar is back
(30.07.23)
(5)

Para harcama

dissendium
Maaşınızdan kaç TL keyfi harcama yapıyorsunuz? Kendime bir ayda 2 3 bin TL keyfi harcama zorunluluğu koydum. Yemek için harcıyorum hep. Fast food. Her gün marketten bir şey alıyorum. Kendimi ödüllendirmek için yapıyorum. Acaba kötü mü yapıyorum?
Maaşınızdan kaç TL keyfi harcama yapıyorsunuz? Kendime bir ayda 2 3 bin TL keyfi harcama zorunluluğu koydum. Yemek için harcıyorum hep. Fast food. Her gün marketten bir şey alıyorum. Kendimi ödüllendirmek için yapıyorum. Acaba kötü mü yapıyorum?
0
dissendium
(20.07.23)
market ve fast food da keyfi sayılacaksa ohoo. tüm sosyal aktiviteler giyim aksesuar vs keyfi o zaman. e ne kaldı geriye. kira ve faturalar mı zorunlu sadece?
0
jelly bear
(20.07.23)
maaşa oranına bakar.

aylık 100 bin kazanıyorsanız hobi için 10 15 de harcanır.

asgari kazanıyorsanız 2-3 yorar.
0
gurur
(20.07.23)
keyfi harcama için fast food da bi ilginç geldi :) Bence de gelirinize oranla kıyaslamalısınız. ve ödüllendirdin tabi kendinizi, hayat böyle böyle yaşanıyor. Ben şuan 20 bin üstü kazansam 2-3 bin harcardım kafama göre. sıkıntı şu ki keyif aldığım şeyler pahalı.
0
gadlemler
(20.07.23)
2-3000 yetiyor mu ya? Benim maaşın yarısı gidiyor valla. Daha geçen iş yerinden arkadaşla yemeğe çıktık idare eder bir yerde bile yemek 300-400 küsür tuttu kişi başı. Hadi bir de kahve ve tatlı ekle 500. Ee daha bunun sevgiliyle çıkması var, aile ile çıkması var, kıyafet alışverişi var, kitabı var, bakım alışverişi var, hobi alışverişi var. 3000 le kapatıyorsan iyi valla onu da çok görmek çalışan ve borcu harcı olmayan insan için yaşamamak demek zaten.
0
pembe mezarlık
(20.07.23)
genel olarak "keyfi harcama" şeklinde bir gider kalemim yok. Ama 3 milyonluk ev yerine 20 milyonluk evde oturmak, 100 dolarlık takım elbise yerine 1000 dolarlık takım elbise giymek de keyfi harcama bi yerde. Bi yandan da alışkanlıkların ve bulunduğun sosyal yapı için de gerekli şeyler.

Sizin daha önce de gelirin harcanması üzerine bir duyurunuzu hatırlıyorum.

Şahsi görüşüm, paranın şu kadarı zorunlu giderlere, şu kadarı keyfi harcamaya, şu kadarı birikime gibi bir dağılım yapmanın çok doğru olmadığı yönünde. Bunun yerine katma değeri yüksek şeylere para harcamak önemli. Örneğin, arkadaşların da dediği gibi fast food'a 3000 lira para harcamak kötü bir alışkanlık.
0
sailor
(20.07.23)
(10)

Bim market iade

duhan
Selamlar herkese, Bim'den aldığım sutyeni bedeni olmadığı için 1 saat icinde iade etmek icin gittim ve değişim iade yapılmadığını söylendi. Ben de bim'e mail attım dönüş yapıldı ve iade edebileceğim söylendi.Sonra iade için gidince magazadakiler cok surat ve tavır yaptı ki gayet olumlu yaklaştım kı
Selamlar herkese,
Bim'den aldığım sutyeni bedeni olmadığı için 1 saat icinde iade etmek icin gittim ve değişim iade yapılmadığını söylendi. Ben de bim'e mail attım dönüş yapıldı ve iade edebileceğim söylendi.Sonra iade için gidince magazadakiler cok surat ve tavır yaptı ki gayet olumlu yaklaştım kızgın bir tavırda değildim. Şimdi ben hak mı yedim iade etmemeliydim çok üstüme gelmeyin üzüldüm. Benim mailim oraya şikayet olarak gitmiş. Halbuki ben mağazanın sitesinde yer alan sorgusuz sualsiz iade edilir ibaresine dayanmıştım.
Yok bedenler evrenseldir de ben olsam iade etmezdim de kasiyer bir ton laf etti :(
0
duhan
(20.07.23)
Eğer ürünü açıp denediyseniz, asıl hatalı olan bu tür hijyen ürünleri için "iade edebilirsiniz" diyen arkadaşmış. Bu ürünler için "saorgusuz sualsiz iade" ibaresi varsa o da muhtemelen denenmemiş ürünler içindir. Yani ürünü denedim olmadı gibi bir şey varsa o ürün değişmez. Ürünü denemediyseniz haklısınız, denediyseniz haksızsınız.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.07.23)
Bu sizin sorununuz değil bence. Hijyen sorunu bir gerçek ama bunu bin de paketleyip satmayacaktir, tedarikçi ile anlaşması vardır ve muhtemelen onlara vereceklerdir.
Çok dert edilecek konu değil. Bim personelinin de sürat yapmaya falan hakkı yok
0
kisa
(20.07.23)
Yahu bu hijyen durumu penti için neden geçerli değil mesela ben ona dayanarak yapmıştım. Her markanın farklı kuralları var. Denemeden nasıl anlayacağım ayrıca. Mağazada tişört pantolon şort her şey deneniyor sonuçta ki herkesin iç çamaşırını temiz olduğuna hem fikir miyiz.
0
🌸duhan
(20.07.23)
Yo her yerde var, iççamaşırı değişimi kanunen yasak markayla alakalı değil; eğer paketi açılmışsa bile denememiş olsanız dahi değiştiremezsiniz, şorttan pantolondan farkı iççamaşırı olması. Misal ben kendi adıma başkasının denediği pantolonu yıkayıp giymekte bir beis görmüyorum ama başkasının denediği boxer'ı giymeyi tercih etmem, eden varsa da biraz şaşırırım. Kadın olsam başkasının denediği sütyeni de denemek istemem ama kadın olmadığım için tam bi empati kuramıyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.07.23)
iç çamaşırında değişimin olmadığı bir gerçek. şahsen iadeyi denemeyiz bile.
0
kondansator
(20.07.23)
Alt iç çamaşırı değişimi söz konusu bile olamaz o konuyu tartışmam bile ama eminim siz atlet gitmeyip tisort deniyorsunuzdur. Siz yapmasaniz bile yapanlar vardir eminim. Fark nedir?
0
🌸duhan
(20.07.23)
Hocam farkı yukarıda belirttim işte biri iççamaşırı diye geçiyor diğeri tişört diye geçiyor, denenmiş iççamaşırı (özel bir merak yoksa) kimse tarafından tercih edilmez, o yüzden böyle bir şey var. Yani birinin atletsiz tenine giydiği tişörtü yıkayıp giyersin ama birinin denediği bir atleti satın almak istemezsin, çünkü iççamaşırı olduğu için böyle hoş olmayan sevimsiz sasık bir duyguya neden oluyor, böyle kekremsi gibi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.07.23)
İç çamaşırını değiştirmek istememeleri normal. Üst iç çamaşırı olduğu için size mantıklı geliyor olabilir değiştirmek ama belki hamilesiniz veya emziriyorsunuz, nereden bilebilirler? Bu durumlarda süt veya benzeri vücut sıvılarınız çamaşıra bulaşabilir. Ben de başkasının denediği çamaşırı almak istemem.
0
pembe mezarlık
(20.07.23)
Ben şimdiye kadar hiçbir giyim mağazasının, bu tarz "iç çamaşır" kategorisinde iade alabildiğine dair bir şey duymadım veya şahit olmadım(ki mantıklısı da bu zaten). Bim kasiyerleri haklı yani.
0
Avoiding The Puddle
(20.07.23)
Bim kasiyeri surat yapiyor cunku onlara bolge mudurleri bu urunu degistirmeyin diyor sonra baska biri baska bir sey diyor yalanci olduklariyla kaliyorlar sinirleri bozuluyor hakli olarak.

Kafaya takacak bir sey degil bence, zaten sutyen her ne kadar ic camasiri da olsa tshirtten farki yok gayet degisebilir bence de.
0
floydian
(20.07.23)
(15)

Neden doğuştan gelen bir anatomi/biyoloji bilgimiz yok

sanguine
Ifade etmek istediğim şey şu, vücudumuzda bir sürü organ, milyon çeşit hücre, kemik vs var. Ve bu yapılar kendi kendine bir düzen içinde işliyor. Gereken kodları (en azından kendi hücre grupları ile ilgili olan kısımları) biliyor ve uyguluyorlar. Peki biz neden doğuştan bu bilgilere sahip degiliz? B
Ifade etmek istediğim şey şu, vücudumuzda bir sürü organ, milyon çeşit hücre, kemik vs var. Ve bu yapılar kendi kendine bir düzen içinde işliyor. Gereken kodları (en azından kendi hücre grupları ile ilgili olan kısımları) biliyor ve uyguluyorlar. Peki biz neden doğuştan bu bilgilere sahip degiliz? Beyin hangi koşullarda hangi hormonların sağlanması gerektiğini, hangi müdahalenin uygulanacağını biliyor ve yapıyor. Ben neden doğduğum andan itibaren organlarimin neler olduğunu nasıl çalıştığını vs bilmiyorum? Niye yüklü gelmiyor daha doğrusu yüklü olduğu halde bu bilgilere sonradan okuyup öğrenerek erişebiliyoruz?

Umarım anlatabilmisimdir. Bir de bu durumu İngilizce araştırmak istiyorum ama tam olarak bir türlü yaziya dokemedim, eminim bu durumun İngilizce kavramsal bir adı vardır.
0
sanguine
(20.07.23)
Çünkü bilinç sürekli aktif ve devrede olursa, beyin inanılmaz enerji harcar, yürümek gibi yaptığımız gözümüze en basit görünen eylemde vücutta neler olduğunun farkındalığına sahip olsak herhalde başka hiçbir şeye odaklanamazdık. Vücudun bunu otomatik gerçekleştirmesi zaten etkileyici olan kısım bence. Beyin işinin %99ını otomatik halledip %1inde bilinci devreye sokuyor sallıyorum. Otomatik şekilde gerçekleşen nefes alışverişini düşünmeye başladığımızda bile düzen sarsılıyor, bunu tüm vücutta yaptığını düşün
0
personaa
(20.07.23)
Bilmek sözcüğü kilit nokta aslında.

Çok derin gibi görünen ancak çok da basit bir konu aslında. Kısaca beyniniz bir şey bilmiyor, bilgisayar kendini ne kadar biliyorsa beyniniz de o kadar biliyor. Ancak beynin bilişsel fonkiyonları bütün bir organizma olarak sizde kişisel farkındalık sağlıyor. Bunlar duyular yoluyla dışardan aldığınız uyaranlara karşı tepki vererek çalışıyor ışık, ses, dokunma, koku ve tat.

Bir organizma olarak beyniniz gibi siz de bir bilgisayar gibisiniz. Kendinizle ilgili şeyleri bilmenize gerek yok, dna'nın kendini kopyalama tekniğini geliştirmesinin sonucu oluşmuş bir organizmasınız. Biyolojik olarak bütün göreviniz bu kopyalanmayı sağlamak, ama sağlayamasanız da olur. Doğa müsriftir bir ağaçtan milyonlarca polen çıkar onlardan bir tane ağaç belki yetişir. Bu açıdan siz de o şaşırdığınız hücrelerin ne yaptığını bildiği kadar ne yapacağınızı biliyorsunuz aslında (ya da bilmiyorsunuz, bu durumda ikisi de aynı şey)

Diğer taraftan insan ses duyusunu kullanarak dil geliştirme kapasitesine sahip bir canlı. Bu şekilde diğer duyularınızla algıladığınız şeyleri başkalarıyla paylaşıp bu bilgiyi saklayıp gelecek nesillere aktarabiliyorsunuz. "Bilmek" aslında bu. Yoksa ne beynin ne de başka dokuların bir şey biliyor olduğundan bahsedemeyiz. Ancak kültür çok güçlü bir şey, insan hayatının da özü. Bu yüzden insanlar kültürel olarak edindikleri şeyleri doğanın temel kanunları sanmaya çok eğilimli canlılar. Bütün uyarlanma mekanizmamız kültür geliştirmek üzerine kurulu.

Bilinç ve bilinç dışı kavramları ve hayatımızın aslında büyük bölümünün bilinçdışı dürtülerle yönlendiği hakkında bir şey okumak isterseniz incognito kolay okunur ve akıcı bir kitap.

Ayrıca bir adet kültürel antropoloji kitabı edinip okumanızı da şiddetle öneriyorum
0
akhenaten
(20.07.23)
Ingilizce'de "innate knowledge" deniyor. Yani dogustan gelen bilgi. Filozofide "innatism" olarak geciyor. Bazi bilimsel arastirmalar var bunun hakkinda.

Mesela su arastirmaya gore bebekler sezgisel fizik (intuitive physics) bilgisiyle doguyorlarmis: www.sciencedaily.com

Evrimden gelen bir "bilgi" de olabilir. Bu otomatik, içgüdüsel oluyor tabii. Mesela doğar doğmaz annesinden bağımsız hareket etmeye başlayan yavru hayvanlar var. Ingilizce'de "precocial" deniyor. Ornek olarak wildebeest yavrulari dogduktan 6 dakika icinde yurumeye basliyor. Bu dogada hayatta kalmayla ilgili evrimsel bir durum tabii.
0
ermanen
(20.07.23)
soruyu anlamadim. sperm gibi ufacik biseyden 170lik bir insana donusuyorsun. dunyada hersey boyle calisiyor. bitkiler, hayvanlar...
0
buenosdias
(20.07.23)
Çünkü ruh diye bir şey yok. Haliyle bilinç oluşup gelişirken hali hazırda bilgilerle döşeli olarak gelmiyor. İç güdü bundan farklı bir konu.
0
nawar
(20.07.23)
@nawar

Gene benim dedigimle alakası yok. Ben diyorum ki beyin hangi anda neyin salgılanması gerektiğini biliyor, vücudun neresinde problem olduğunu biliyor. Benim bir parcamin bildiği bir şeyi ben neden sonradan okuyarak öğreniyorum da en başından beri bilmiyorum. Niye temel biyolojiyi sonradan öğrenmek zorundayiz
0
🌸sanguine
(20.07.23)
"Bilmek" diyorsan cevap bu. Susadığında damağında kuruluk hissediyorsun. Su içmen gerektiğini "biliyorsun" ve gidip su içiyorsun. Beynin bilgisi de bu kadar zaten. Daha fazla değil. Kaldı ki "beyin" zaten sensin, o da bazı şeyleri bilerek değil kodlanmış bir ezber ile gerçekleştiriyor. Evrimsel süreçte vücuda eklenen bazı kodlar var. Buna sahip olanlar varlığını genetik olarak aktarana kadar sürdürmeyi başarmış, diğerleri başaramamış.

Yani vücuduna yabancı bir mikroorganizma giriyor. Vücut bunun DNA/RNA kodunu okur ve tanırsa sorun yok. Tanıyamazsa bunu yabancı olarak gördüğü için mücadeleye geçiyor ama "dur ısıyı yükseltip virüsün çoğunlukta olduğu şu bölgeye hücum edeyim" demiyor. Tüm vücuda salıyor. Onda da fagositoz ile lökositler mücadele etmeye çalışıyor. Bildikleri başka bir şey yok. Vücudun bir kısmında bölünmeler sırasında oluşan ya da hastalık ile değişen hücre DNA/RNAları yüzünden bu sefer sağlıklı hücreleri "farklı" olarak okuyup yok edebiliyor. Yani beyinde de bir "bilme" konusu yok. Olsa otoimmün hastalıklar olmazdı en basitinden.

O yüzden "ruh" üzerinden açıkladım. Yani ihtiyacın kadar bilgiye zaten "susamak" ya da ağrıyan yerine müdahale etmek gibi basit çözümler ile "biliyorsun."
0
nawar
(20.07.23)
Vücudunuz da bilmiyor.

Örneğin öldükten sonra, sinire dokunursanız vücut hareket edebilir vs. Otonon reflex veya motor hareketler ile, bilinçli hareketler aynı şey değil.

Refleksler milyon yılda gelişmiş ve bir çoğu kalıtımsal. Ancak öğrendikleriniz ise bilinçli davranış.
0
alfired
(20.07.23)
(otonom reflex)
0
alfired
(20.07.23)
@sanguine

Beyniniz hangi anda neyin salgılanması gerektiğini bilmiyor aslında.

Öylece duran bir demir, durmaktan vazgeçip kendisine yaklaşan bir mıknatısa doğru harekete geçmesi gerektiğini, hem de bunu mıknatısın boyutunu ve mesafesini tahmin ederek belli bir şiddetle yapması gerektiğini nasıl biliyorsa beyniniz de o şekilde biliyor. Yani bilmiyor. Bu önemsiz gibi görünen önemli bir durum. Beyniniz yalnızca bir uyarana tepki veriyor.

Bilmek, farkında olmak gibi bilişsel sözcükleri kullanmadan bu soruyu tekrar sormaya çalışsanız bunun zor olacağını fark edeceksiniz. Beyni kişileştirerek sadece anlatımı kolaylaştırmış olmuyorsunuz aslında, aynı zamanda paralel bir gerçeklik de yaratmış oluyorsunuz.

Ben de merak ettim, soruyu yukarda tarif ettiğim gibi beyni kişileştirmeden yeniden sormayı dener misiniz? Belki bir faydası olur tartışmaya.
0
akhenaten
(20.07.23)
Bilmemize gerek yok. İnsan belli basit refleksler dışında boş bir bir zihinle doğuyor. İnsan beyninin güzelliği de burada. Tamamen boş olduğu için inanılmaz bir plastisite kabiliyeti var. Bir bebeği at hırsızı da yapabiliriz doktor da akrobat da. Insan beyni hayvanlarda olduğu gibi daha fazla bilgi içerseydi (yüzme, yavrusuna bakabilme, doğuracağı veya öleceği zamanı hissedip ıssız ve güvenli bir yere çekilebilme vb) bu kadar muazzam bir plastisite imkanı olmazdı. Organlarımızın yerinin doğuştan beynimizde olmasına gerek yok, hatta kötü bile olabilirdi.
0
pembe mezarlık
(20.07.23)
@akhenaten vd

Beyin sadece bir örnek beyin demeseydim keşke, örneğin benim ellerimdeki veya bacagimdaki herhangi bir hücre, nasıl bölünecegini, hangi parçaların nereye dizilecegini, hangi maddelerin kullanilacagini, bütün bu bilgileri DNAdan veya başka bir şeyden aldığı kodlari da kullanarak bunları bir düzen ve bilgi icerisinde yapıyor. Milyonlarca hücrenin her gün uyguladığı işlemlerin ne olduğunu ben doğduğum andan itibaren built-in biçimde neden bilmiyorum?
0
🌸sanguine
(20.07.23)
Soyle biraz daha ek yapayim. Sonucta farkli "bilgi" kavramlari var. Dna koduna islenmis bilgi farkli, beyin noronlari ile ogrenilmis bilgi farkli. Mesela icgudu de dna'ya islenmis bir bilgi ve farkli canlilarda atalarindan gelen farkli aktarimlar olabiliyor. Canlilarda ortak icguduler de var tabii. Dna'daki bilgiler biyolojik olarak isleyisimizi sagliyor. "Neden" sorusu filozofiye de girebilir. Ama cevap verirsek, en basitinden gerekmedigi icin ya da evrimsel olarak boyle bilgere dogustan gerek olmamis. Dna'ya islenmis zaten bilgi, beyin noronlarimiz neden otomatik bilsin ki. Yasayarak, deneyimleyerek ogrenmek farkli bir "bilgi" kavrami. Bununla birlikte dogusta beynimiz daha az gelismis bir seviyede, buyudukce ve ogrendikce beyin daha cok gelisiyor (daha cok noron, daha cok noron baglantisi vs.)

Daha ayrintili ogrenmek istersen dna'yi, dna koduna bilgilerin nasil islendigini, ogrenmenin beyinde noronlarla nasil oldugunu, nörobilimi arastirabilirsin.

Edit: konu genis baya. Bazi onemli ek kisimlari daha yazayim. Dna'ya islenmis bilgi dedigim azimsanacak bisey degil tabii. Bir cok hucre, hucre cesidi ve iclerindeki nukleus, ve icindeki dna kodlarini dusunursen biyolojik isleyisimiz icin o kadar cok kodlanmis "bilgi" var ki. Bu beynimizin (hele ki dogustaki) kaldiramayacagi kadar bilgi, ve farkli bir bilgi cesidi. Ogrenmekten gelen bilgi noronlarin, noral agin etkilesimiyle ilgili ve beyin noronlari bu cesit bilgiye gore isliyor. Bu arada noronlarin da dna'si var tabii ve onlarin dna'sinda da onlarin isleyisi ile ilgili kodlanmis bilgi var. Umarim aciklayici olmustur.

Kim bilir belki evrende bir yerde milyonlarca yil evrimlesmis bi canli vardir ve dogusta bile genis bilgilerle donatilmistir.
0
ermanen
(20.07.23)
@Sanguine

Çünkü sizi oluşturan yapıtaşlarının işleyişini anlamanızı zorunlu kılan bir sebepten bahsedemiyoruz. Şu ana kadar gözlemleyebildiğimiz her şey başka bir yapı grubunun birleşiminin bir sonucu olarak var. İnsan özelinde, toplumlar insanlardan, insanlar organlardan, organlar dokulardan, dokular hücrelerden, hücreler çeşitli organik ve inorganik maddelerden, bunlarsa atomlardan, atomlarsa atom altı parçacıklardan oluşuyor. Bunun ucunun nereye kadar gittiği bilimi hali hazırda fazlasıyla meşgul eden bir husus. Ancak neticede oluşturulmuş bir yapı doğrudan kendisini oluşturan yapıtaşlarıyla bilinçli bir farkındalığın doğurduğu bir iletişim içinde değil. Bu sadece doğru olmayan bir ön kabul.

Örneğin size elinizi nasıl havaya kaldırdığınızı sorsam sadece yapıyorum dersiniz. Kalbinizin dili olsa ve ona nasıl kan pompaladığını sorsak muhtemelen o da sadece yapıyorum diyebilirdi. DNA'ya nasıl bölünüyorsun diye sorsak aynı şekilde o da sadece yapıyorum diyebilirdi. Çünkü gerçekte olan sadece bu.

Bu sıralama içerisinde siz de diğer organlarınız kadar ne yaptığınızı biliyorsunuz aslında. Size iğne batırıyoruz ve siz kendinizi geri çekiyorsunuz, yaptığınız bu, bunu biliyorsunuz. Bu sırada eş zamanlı olarak böbreküstü bezlerinize ve beyninize sinirler üzerinden sinyaller gidiyor ve o adrenalin salgılanmasına yol açacak süreci başlatıyor, onların bildiği bu, aynı anda vücudunuzdaki diğer ilgili hücreler salgıların dolaylı etkisiyle atp sentezini artırıyor, onların bildiği de bu.

Ne hücrelerin iğneden haberi var ne de sizin hücrelerin ne yaptığından haberiniz var. Hepiniz kendi klasmanınızda ne yapmanız gerektiğini "biliyorsunuz" zaten. Tabi bu daha karmaşık bir süreç, bu sırada olan birden fazla eş zamanlı işlem var. Ancak neticede iğne batması sonucu makro boyuttan mikro boyuta kadar işleyen tek bir bütün süreç var. Organizma bu demek zaten. Siz sizi oluşturan yapıtaşlarıyla aynı şey de değilsiniz, farklı ve bağımsız da değilsiniz bütünsünüz.

Beyninizin bildiğini söylediğiniz şey sizin de bildiğiniz şey zaten doğal olarak. Ancak sizin düşünce akışınızdaki aksaklık son basamak organizma olan kendinizi kendi yapısal elemanlarınızla kıyaslamak bir yerde.

Neyse, benden bu kadar sanırım :) iyi akşamlar dileyeyim.
0
akhenaten
(20.07.23)
@amenhotep ben de anlamaya çalışıyorum işte ki soruyorum, güzel de aciklamissiniz teşekkür ederim
0
🌸sanguine
(20.07.23)
(1)

Burada ne yapmam isteniyor?

unidentified floating object
"Chached image yani çerez ve tüm zamanlar olarak silin."Safaride nereye giricem napicam yani adim adim?Bi de sifrelerimi silmez dimi bu?
"Chached image yani çerez ve tüm zamanlar olarak silin."

Safaride nereye giricem napicam yani adim adim?

Bi de sifrelerimi silmez dimi bu?
0
unidentified floating object
(12.07.23)
login olduğunuz yerlerden sizi atabilir ama kayıtlı şifreler silinmez diye biliyorum. geçmişi silerseniz cookie ve cached imageler gidiyor olmalı.
0
pembe mezarlık
(12.07.23)
(4)

Gökçen oğan kaç yaşında?

anais
Kocasının yanında küçük görünüyor
Kocasının yanında küçük görünüyor
0
anais
(26.05.23)
Benim de dikkatimi çekmişti. 30'larında ya var ya yok.
0
Yourcousinmarvinberry
(26.05.23)
30 altı olması mümkün değil kocaman çocukları var. 40 larda yüksek ihtimal

twitter.com
0
pembe mezarlık
(26.05.23)
süslü sözlük'te bir başlıkta 82 doğumlu demişler ama net bir kaynak yoktu orada da.
0
kobuzchu kiz
(26.05.23)
gerçekten 20lerinin sonlarında gibi duruyor.
0
f02561
(27.05.23)
(8)

Özel hastanede nöroloji muayenesi ne kadar tutar?

marowak
Salı günü hayatımda ilk kez bayılmıştım, gözümü hastanede açtım. Stresten bayıldığımı zannediyordum ama daha yeni ayrıntıları olaya şahit olanlardan öğrendim. Ağzımdan köpük gelmiş ve 20 dakika boyunca kasılıp kalmışım. Geçmişte doktorlar epilepsiden şüphelenmişti hatta bir süre ilaç da kullandım am
Salı günü hayatımda ilk kez bayılmıştım, gözümü hastanede açtım. Stresten bayıldığımı zannediyordum ama daha yeni ayrıntıları olaya şahit olanlardan öğrendim. Ağzımdan köpük gelmiş ve 20 dakika boyunca kasılıp kalmışım. Geçmişte doktorlar epilepsiden şüphelenmişti hatta bir süre ilaç da kullandım ama doktorların tavsiyesi üzerine yıllardır kullanmıyorum. Devlet Hastanesi'ne randevu aldım ancak 15 gün sonra. Özel hastanede nörolojiye gitsem muayene,eeg ve diğer tahliler tahmini kaç para tutar? Şu an işsiz olduğum için sigortam yok ve GSS borcum var ancak ücretsiz muayene olabiliyormuşum. Ancak bu kadar beklemek istemiyorum. Kenarda biraz param var, özele gitsem ne kadar tutar acaba yakın zamanda deneyimleyen var mıdır?
0
marowak
(07.05.23)
Çok geçmiş olsun...
Bende yakın zamanda devlet - özel hastane ekseninde nmrolojiye gark oldum.
Özel hastanelerde sigortan yoksa; doktorun ünvanına göre sigortasız yaklaşık 1000₺ den başlıyor muayene.

Mr,tomografi, eeg, venografi vs hemen çektirirsiniz muhtemelen ama sigortanız olmayacağı için çok daha pahalı tutacaktır. Eğer imkanınız varsa, yakınınızda girması olan biri size sigorta yapsın, parasını verin...

Devlette ise 15 gün sonra doktora gitseniz de; muhtemelen testler için haftalarca bekleyeceksiniz...bana acil tomografi 1 ay sonraya randevu verildi. Acilleri daha öne çeken hastaneler de vardır muhakkak...
Ve devlette 7₺ muayene ücreti ödeyeceksiniz. Testlere para vermiyorsunuz. Ama mesela ilaçlı mr , tomografi falan yazıldı, ilaçları siz alıyorsunuz; 1,000₺ fazla tutuyor.

Özelde ücretler hangi ilde olduğunuza göre de değişecektir...ama ortalama 7-8bin gözden çıkarın derim; az tutarsa bahtınıza

İstanbul'da mısınız?
0
gadlemler
(07.05.23)
Daha sagda solda kalan kiytirik ozel hastaneler daha uygundur. Ama illa tomografi fln isterler onlar da ucuz degildir.

Saglik hocam bu sakasi yok, mutlaka dr gidin aman ihmal etmeyin. Bugun 1000 tl vermekten kacarsiniz yarin cok daka buyuk bedel odersinizz

Cok gecmis olsun
0
oscar
(07.05.23)
@gadlemler

Çok teşekkür ederim öncelikle. Evet İstanbul'dayım. 3 bin civarına tamam derdim de 7-8 bin beni aşar maalesef. Mecbur devlet hastanesini bekleyeceğim. Sigortam olmasa da GSS borcum olsa dahi yıl sonuna kadar sağlık hizmetinden ücretsiz faydalanabiliyorum diye öğrendim. Ancak sıkıntı maalesef ki zaman. Muayene ve testlerin yapılması dediğiniz gibi belki 1 ay sürecek. O süreçte de tekrar bayılmayacağımın garantisi yok maalesef ama sanırım başka çarem de yok.
0
🌸marowak
(07.05.23)
@Oscar

Teşekkür ederim. Tabii ki dediğiniz gibi şakaya gelmez, masraftan kaçınmıyorum. Ancak maddi olarak uygunsuz bir zamanda yakalandım. 1000 lira civarı olsa ilk iş özel hastaneye giderim ancak çok daha fazla tutmasından korkuyorum ki şu anda bu yükün altına giremem.
0
🌸marowak
(07.05.23)
cok gecmis olsun. devleti bekleyin bu sartlarda
0
ala09
(07.05.23)
Geçmiş olsun. Önce epilepsi için yapılan tahlil ve işlemleri bir araştırıp yapılması muhtemel işlemler için bir liste oluşturun. Sonra randevu almak istediğiniz özel hastaneyi arayın randevu için. Sgk sız muayene ücreti, tahlil ücretleri vs tek tek sorun. En doğru bilgiyi o şekilde alırsınız
0
yazdonumu
(07.05.23)
Ocak ayında nöroloji muayenesine gittim özel hastanaye. Sgk'lıyım. Muayane + emg + ilaçlı mr (sanırım kan tahlili de vardı) 2500 tl civarı tuttu. Ama hastaneden hastaneye değişiyor olabilir. Gittiğim uygun fiyatlı bir özel hastane. Özel hastaneleri arayıp mr ve emg fiyatlarını öğrenebilirsiniz.
0
pembe mezarlık
(07.05.23)
Acilde size mr çekmiş olabilirler onunla özel hastaneye giderseniz daha uyguna denk gelir
0
pembe mezarlık
(07.05.23)
(10)

Bir yerimiz kanayınca gelen ferahlık?

pavlis
Neden olur?
Neden olur?
0
pavlis
(05.05.23)
hiç öyle bi ferahlık hissetmedim. bi kan ver istersen
0
jelly bear
(05.05.23)
İğneden korkuyorum :(
0
🌸pavlis
(05.05.23)
Bro o ferahlık genelde kendini jiletleyen tayfada oluyor, nedeni de kendini jiletleyecek kadar kafalarının yerinde olmaması olabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(05.05.23)
yaralanma, endorfin salgılanmasına neden oluyor. ondan gelen bir iyi hissetme olabilir.
0
ermanen
(05.05.23)
Bunu daha önce duydum bana da kan aldırınca oluyor bazen. Galiba bazı kan değerleri hafif yüksek ve kan akışı olunca da bir rahatlama alıyor. Yakınım polisitemi hastası mesela kan verince o da rahatlıyor.
0
pembe mezarlık
(05.05.23)
Pembe mezarlik +1
Bana kan verirken denilen kanimin çok yoğun olduğu bu sebepten sağlık için de kan vermem gerektigiydi. Bunu Türkiye'de de Fransa'da da dediler. Hatta milletin kani likir likir akarken benimki uzun sürüyor.
Ondan sonra rahatlama oluyor denebilir. Ama kanarken "allahim nasıl güzel bir duygu bu hastasıyım" gibi olmuyor.
0
logisticsmanager
(05.05.23)
@logisticmanager +1

bana da birebir aynı cümleleri söylemişti kızılay'daki doktor.
mesela ben de kan verdikten hemen sonrası ve takip eden 3-4 gün aşırı ferahlamış hissediyordum.
hatta terleme miktarımda bile beni rahatlatacak kadar azalma oluyordu (çabuk ve ortalamadan daha fazla terleyen biriyim normalde)
0
thedepressed
(05.05.23)
ilk defa duydum. bende hiç ferahlık olmuyor
0
abelardo
(05.05.23)
Kürek kemiğinin orada masada uzun saatler çalışınca dayanılmaz hale gelen ağrılarım için hacamat yaptır dediler. Pek inanmadım ama denemek istedim. Sonuç inanılmaz. Hem ağrım geçti hem de rahatlama oldu komple sırtımda.
0
mekaniker
(05.05.23)
İlginç bi şekilde kanayan tek tük sivilcelerim için aynını düşünüyorum.
Sanki vücut orda o kanı atmak ister gibi. sivilcedeki kanı iyice sıkıp alırsam bi süre cildim iyi oluyor, kendi haline bırakıp sıkmazsam uzun süre kalıyor ve yenileri de türüyor
Bilimsel hiçbi temeli yok bu arada bu gözlemimin
0
photo85
(06.05.23)
(6)

eksisozluk2023.com resmi değil di mi?

pembe mezarlık
Ama duyuru yazar girişi bile oraya yönlendiriyormuş şimdi fark ettim ve çaylak hesabım da login görünüyor. Yani sözlük kapanmadan logindim zaten 2023'e şifre mifre girmedim ama login görünüyorum. Nasıl oluyor aklım almadı. Güvenlik açısından sıkıntı mı sizce?
Ama duyuru yazar girişi bile oraya yönlendiriyormuş şimdi fark ettim ve çaylak hesabım da login görünüyor. Yani sözlük kapanmadan logindim zaten 2023'e şifre mifre girmedim ama login görünüyorum. Nasıl oluyor aklım almadı. Güvenlik açısından sıkıntı mı sizce?
0
pembe mezarlık
(30.04.23)
Bro sözlüğe VPN'le eksisozluk.com üzerinden girsen bile giriş yaptıktan sonra sözlüğün bizzat kendisi tarafından 2023'e yönlendiriliyorsun, resmi olmama gibi bir durum olabilir mi bu durumda neden sıkıntı olsun.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(01.05.23)
Şöyle ki olan biten'de duyurulmamış. İlgili başlıkta da yetkili sayılabilecek kimsenin bir girdisi yok.
0
🌸pembe mezarlık
(01.05.23)
Rende binayı uyandırmamak için resmi bir açıklama yapılmaması normal ama sistemin kendisi seni yönlendiriyor zaten hocam kendi kendilerini mi hack'leyecekler yani ben senin hangi konuda tedirgin olduğunu anlayamadım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(01.05.23)
Twitter'da bilem o adresi yazmışlar. Alan adı çakma olsa orada yazar, paylaşırlar mı?
0
yazdonumu
(01.05.23)
Resmi. Kendi resmi Twitter sayfalarında paylaştılar.
0
false pretension
(01.05.23)
eksisozluk.com'a erişim engeli olduğu için başka bir domain'e yönlendirme yapmışlar. eksisozluk.com artık eksisozluk2023.com olarak açılıyor. bir nevi arkadan dolaşmışlar. vpn kullanmamak için.
0
koela
(01.05.23)
(10)

Kurtlar Vadisi

dissendium
Ben bu diziyi zamanında hiç beğenmiyordum. Bazen ilgimi çekiyor. Kurtlar Vadisi müziğini de eskiden sevmezdim ama bence aslında başarılı bir müzik. Bu dizi izlenir mi? Tavsiye eder misiniz?
Ben bu diziyi zamanında hiç beğenmiyordum. Bazen ilgimi çekiyor. Kurtlar Vadisi müziğini de eskiden sevmezdim ama bence aslında başarılı bir müzik. Bu dizi izlenir mi? Tavsiye eder misiniz?
0
dissendium
(30.04.23)
İzlenir de abi acele etmene gerek yok sonra da izlenir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.04.23)
İlk 97 bölüm izlenir.
0
halitkin
(30.04.23)
Her türlü izlenir. İnsanlar bunu hala mafya dizisi sanıyor ama asıl olay bambaşka.
0
pembe mezarlık
(30.04.23)
bu türe ilgin varsa elbette izlenir. tercihen ilk 97
0
paintov
(01.05.23)
izlemediğin her saniye vakit kaybediyorsun. mafya dizisi falan değil, aşk komedi aksiyon her şey var.

keşke hafızam silinse de en baştan keşfedip izlesem. muhteşem bir dizi.

bir arkadaşım aşırı önyargılıydı hayatta izlemem diyordu. ilk 2 bölümünü zorla izlettim. sonra 3'e de bakayım dedi. bitirdik ben gittim o akşam 8'e kadar izlemiş. şimdi benden daha çok seviyor.
0
sassot
(01.05.23)
yav hacı abi dizinin çıkış sloganı ''bu bir mafya dizisidir'' siz ne diyorsunuz? :)

ayrıca mafya dizisi/ filmi kötü bir şey değil ki? dünyanın en baba yapımları arasında bir çok mafya dizisi/ filmi var. o yüzden bu şekilde bakmayın olaya.

soruya gelecek olursak; kesinlikle izle. türk dizi tarihinin en iyi üzerine düşünülmüş yazılmış ve oynanmış dizisidir kurtlar vadisi. birçok güzel dizi izledik ancak üstüne çıkanı görmedim daha.
0
not sure if serious
(01.05.23)
Senede bir kere ilk 97 izliyorum bir çok insan gibi, senede bir kere de Behzat Ç. izlerim.

TV'de yayınlanırken bir kere bile izlememiştim, tam da izleyici kitlesi yaşlarındaydım. Tam tarihini hatırlamasam da ilk izleyişim 2010'lardan sonra olmuştu, çünkü ben de çok önyargılıydım.

Senaryosu, çekim teknikleri, yönetmen kalitesi vs vs gerçekten yüksek bir dizidir. Polat'ın Duran Emmi'nin yanına yerleşene kadar geçen bir kaç bölümlük süre bana sıkıcı gelir, belki de daha önce izlediğim içindir.
0
John Bloor
(01.05.23)
Bu dizi o kadar başarılı ki normal bir elden çakması imkansız gibi. Amerika’dan servis edildiğini düşünüyorum zaten senaryonun temeli star wars’ın birebir kopyası.

twitter.com

Kesinlikle izlenmeli ilk 97 bölüm.
0
Hallegadola
(01.05.23)
izlerken ömer baba hikayelerini atlama şansın var, biz komple izleidk zamnında ds
elifli kısımlar da geçilebilir
0
bir soru sorcam
(01.05.23)
ömer baba hele hele elif sahnelerini atlama. ikinci izleyişte gerek olmaz ama ilk defa izleyen bir insanın sahne kaçırmadan izlemesi gerekiyor. tamamiyle polatın psikolojisini, yaşadığı ikilemleri anlamak için önemli bence ve ömer baba ilk sezon o kadar da çok boş yapmıyor asdafsg

elif sahneleri de bence eleştrildiği gibi değil hatta elifi severim ben, tam olarak rolünü oynuyor. napacaktı? he tamam sen protagonistsin ben şimdiye kadar hayatımı kurduğum bütün doğruları, değerleri, mesleğimin ilkelerini yıkıp senin etkinde sen ne dersen onu yapacağım mı diyecekti?

bunları yazdım, çünkü izlerken bunları da göz önünde bulundur :D
0
not sure if serious
(01.05.23)
(6)

Bağırsak tembelliğine ne iyi gelir?

Bartebly
MerhabaSinameki gibi bitkiler denenmiş, medikal ilaçlar denenmiş ama günlerce tuvalete çıkılmiyor. Onerebileceginiz alternatif tıp ya da medikal ilaç var mı?Teşekkürler.
Merhaba
Sinameki gibi bitkiler denenmiş, medikal ilaçlar denenmiş ama günlerce tuvalete çıkılmiyor.
Onerebileceginiz alternatif tıp ya da medikal ilaç var mı?
Teşekkürler.
0
Bartebly
(22.04.23)
Abdominal masaj.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.04.23)
Kabızlık için kullanılacak her tür ilaç, bitki, çay vs. kısa dönemde işe yarasa bile uzun dönemde tembelliğin daha da artmasına sebep olur.

İyi bir hekim bulup tıbbi sebebi araştırılmalı, bol sıvı alınmalı, lifli gıdalar tüketilmeli, her gün uzun yürüyüşler yapılmalıdır.

Son zamanlarda sigara bırakıldıysa bu husus doktorla görüşülmelidir.

Her gün mutlaka aynı saatte tuvalette bir süre oturulmalı, fazlaca ıkınmadan netice alma çalışması yapılması uygun olur. Eğer alaturka tuvalet değilse klozetin önüne bu iş için tasarlanmış basamak konulup ayakların yukarıda olması sağlanmalıdır.

www.trendyol.com
0
Mirket
(22.04.23)
Bitkisel ağırlıklı lifli beslenme kısa vadede hemen çözüm olmasa da uzun vadede kabızlığa iyi gelebiliyor.
0
pembe mezarlık
(23.04.23)
sorun kabızlık mı? yoksa tuvalete çıkma sıklığı sorunu mu? ikincisi için; öncelikle bu kişiden kişiye değişebilen bir durum. ve sizi rahatsız etmediği, kabız yapmadığı sürece anormal bir durum olarak görülmez. mesela birisi her gün tuvalete giderken bir başkası 2 günde 1 gidebilir. metabolizmanın çalışma şekli kişiden kişiye farklılık gösterebilir.

sorun kabızlıksa; öncelikle büyük tuvaletinizi asla ertelemeyin.
bol su, hareketli bir yaşam ve lifli bir beslenme şekli olduğu vakit kabızlık yaşamanız imkansıza yakın. ne kullanırsanız kullanın bu 3 parametreyi yaşam tarzınız haline getirmezseniz bu döngü yine başa dönecektir. eğer ekstra bir sağlık sorununuz vs yok ise bol su, hareketli yaşam ve lifli beslenme ile garanti olarak bunu tolere edebilirsiniz. bu kadar net aslında mesele.

"Her gün mutlaka aynı saatte tuvalette bir süre oturulmalı, fazlaca ıkınmadan netice alma çalışması yapılması uygun olur."
ben buna katılmıyorum. tuvalete sadece tuvaletiniz geldiği zaman gidip oturun. ve asla ertelemeyin. tuvaletiniz gelmeden giderseniz farklı sorunlara sebebiyet verebilirsiniz kolaylıkla. hemoroid, fissür vs gibi sorunlara davetiye çıkarırsınız ki bu hastalıklar tam bir baş belasıdır. dolayısıyla önermem bunu. zaten kişiyi tuvaleti gelince kendi kendisini tuvalete götürür. işte mesele bu durumda ertelemeyip tuvalete gitmek.

sabahları aç karnına bir bardak ılık su içmeyi deneyin kesinlikle. zeytinyağını kahvaltıda/yemekte tüketmenizi tavsiye ederim. ve kesinlikle hareket. yürüyüş bile olur yeterki hareketsizlikten kurtulun.
0
ezkaza
(23.04.23)
spor spor spor ve 9'dan sonra beslenme bırakılmalı.
0
sanemz
(23.04.23)
abdominal masaj +1
su tüketimini arttırmak.

fakat dediğiniz durumda günlerce tuvalete çıkılmadığı için bence daha kuvvetli bir ilaç veya bir şekilde tıbbi müdahale gerekli.
çıkıldıktan sonrası için de kabızlık önleyici yöntemler kullanılmalı.

ayrıca bağırsak meselelerinde bilinçaltının ciddi etkisi vardır.
kabızlık aslında psikolojiyle direkt ilişkili sayılır.
akut olarak bir çocukluk travması tetiklendiyse böyle bir şey durup dururken gelişmiş olabilir.
veya sürekli tekrar eden bir durumsa, bırakmak istemediği bazı travmaları olabilir.
0
blatta hiberna
(23.04.23)
(10)

bakırköy'e kapatma mevzuları (psikiyatri-psikoloji)

mark greg sputnik
iyi akşamlar,ülkemizde bu olay nasıl işliyor? belli bir kanunu, yolu yordamı var mı? ben özel kliniğe gidiyorum mesela. söyleyeceğim herhangi bir şey halk arasında bilinen adıyla "akıl hastanesi"ne yatırılmama sebep olabilir mi? olursa nasıl olur? gittiğim yer basbayağı ofis çünkü yani kapısında pol
iyi akşamlar,

ülkemizde bu olay nasıl işliyor? belli bir kanunu, yolu yordamı var mı? ben özel kliniğe gidiyorum mesela. söyleyeceğim herhangi bir şey halk arasında bilinen adıyla "akıl hastanesi"ne yatırılmama sebep olabilir mi? olursa nasıl olur? gittiğim yer basbayağı ofis çünkü yani kapısında polis bekleyecek hali yok. prosedür nasıl işliyor?

mesela yabancı bir tanıdığa sordum, onun iki günlük tecrübesi var. zamanında intihar etmeye kalktığı için gelip almışlar. onunki intihar girişimi ama. arkadaşının ihbarı sonucunda iş üstünde yakalayıp direkt hastaneye götürmüşler. hem ülke hem de olay farklı.

bizde nasıl oluyor bu? speedy mustafa gibi "BANA NUTELLA ATTILAR, BEN BIÇAK ATTIM" diye kudursam misal süreç nasıl işliyor?

tamamen merakımdan soruyorum bu arada kendimi ya da başkasını öldürmek gibi bir niyetim yok. terapiste de sorarım ama zaten vaktimiz kısıtlı o kadar para veriyoruz, oradan yemek istemiyorum.
0
mark greg sputnik
(22.04.23)
Bildiğim kadarıyla bir şekilde hastaneye götürülürsen acil serviste psikiyatri doktoru varsa muayene eder, yatışına karar verebilir. Yattığın yer de psikiyatri servisi oluyor doğal olarak. Kapatılma gibi bir şey yok aslında. Sadece hastaneye yatırılmış oluyorsun. İşin içine bıçak girerse polis de girer. Dosya adli vaka olur. Adli vaka olunca işin içine hukuk giriyor zaten. Başına nöbetçi bile dikebilirler.
0
dissendium
(22.04.23)
ben de bildiğim kadarını söyleyeyim, psikotik isen yatırabilirler. bipoların ileri halleri, şizofreni gibi durumlarda ailenin kaymakamlık yardımıyla hastaneye yatırma hakkı var. bir de dediğin gibi intihar girişiminde ya da isteğinde yatışın verilir.
0
anna sun
(22.04.23)
Bu arada yüksek güvenlikli adli psikiyatri servisleri ayrı oluyor. Her hastanede yok. Orada cidden zapt-u rapt altına alınabilir kişi.
0
pembe mezarlık
(22.04.23)
yatırılmanı gerektirecek bir rahatsızlığının olup olmadığını ancak doktorun bilir. öyle bir durumdaysan zaten sana bunu söyleyecektir. daha ileri bir durumdaysan bu durumu bildirebilir.
0
paintov
(22.04.23)
@paintov,

abi zaten öyle bir durumda olmadığımı kendim de biliyorum ama mesela ben kalkıp "birini öldürcem, kafama koydum!" desem alıp götürürler mi onu merak ediyorum. majör depresyon geçmişim var, okb de var ama çok şükür kafa hala yerinde, yani gayet normal ve sağlıklı olarak iletişim kurabiliyorum. sadece kendine zarar veren denyonun tekiyim.

ben mesela kalkıp şiddet eğilimli bi şeyden bahsetsem gizli bi düğmeye basıp ekipleri mi çağıracak yani o kısmını anlamıyorum. dediğim gibi bunları tamamen meraktan soruyorum, gerçekte kimseye zarar vermek gibi bir isteğim yok ama ilaçların biraz fazla "enerjik" yaptığını düşünüyorum açıkçası, neblim gidip atış talimi yapasım filan geliyor tuhaf tuhaf. durduk yere "aa deli bu" diye içeri tıkmalarından korkmuyorum desem yalan olur.
0
🌸mark greg sputnik
(22.04.23)
Psikiyatri servislerinde bir açık ve bir de kapalı taraf vardır. Ayrıca kapalı olan tarafta hücre tipi koğuş odaları da vardır.
Hangisinde yatacağına, kendine ya da başkasına zarar verme veya kaçma olasılığına karşılık hekim karar verir.
Hatta buralarda kullanılan ve google'da aratırsan nasıl bir şey olduğunu görebileceğin 'Deli Gömleği' adında çok işlevsel bir giysi de vardır.

Bir de o servislerde hastayı karyolaya bağlama konusunda uzman, özel ve iri hastabakıcılırla kıyafet üzerinden ışık hızında sakinleştirici iğne vurabilen hemşireler vardır.
0
Mirket
(23.04.23)
Hastayla anlaşıp yatış verme olayı da oluyor.
Gidip ben sıkıntılıyım diyorsun, doktor bir süre seni serviste yatıralım diyor, çantanı hazırlayıp gidiyorsun.
0
vizivozo
(23.04.23)
oraya bir şekilde ulaştıysan doktor yatırır ama asıl mesele oraya gitmek

çünkü kendi ailen dahil hiç kimse seni zorla bir yere götüremez
ancak çevreye zarar verici davranışlar sergileniyorsa polisin devreye girme hakkı var
eğer kendi halinde saçmalıyorsan ambulansa bile zorla bindirilemezsin teorik olarak

yine ancak ailen ve sağlık görevlileri haline acıyıp zor kullanırsa, bir şekilde sakinleştirici iğne yersen gidersin
0
bir soru sorcam
(23.04.23)
bir durumun varsa bunu mutlaka doktora anlat. hastaneye yatman dışarıda birine zarar vermenden daha iyidir. evet tehlikeli olmadığın müddetçe yatırılmazsın ve düğme falan yoktur. ama hastaneye tıkılma, kapatılma gibi düşünme. hastaneye normal hasta gibi yatıp tedavi oluyorsun. sen doktoruna deli doktoru diyor musun? bu da öyle bir şey.
0
paintov
(23.04.23)
yakınlarının senden çok şikayetçi olmaları lazım. tanıdığım bolca vaka var. hemen hepsi yattı hastanede. adana'da yatan bile var. ikisinin eşleri şikayetçi oldu, birinin annesi.
0
sanemz
(23.04.23)
(14)

dişleklik sempatik mi itici mi? blue is the warmest colour

ala09
adele gibi. https://www.google.com/search?q=blue+is+the+warmest+colour+adele&tbm=isch&ved=2ahUKEwiJ-fmInrT-AhUPsKQKHVUTCFUQ2-cCegQIABAA&oq=blue+is+the+warmest+colour+adele&gs_lcp=CgNpbWcQA1CyAVioBmCqB2gAcAB4AIABAIgBAJIBAJgBAKABAaoBC2d3cy13aXotaW1nwAEB&sclient=img&ei=4fg-ZMmEHY_gkgXVpqCoBQ&bih=525&bi
adele gibi. www.google.com

izlerken ağzını kapatasım geliyordu şu bayanın. ağzı açık gezmesem de kendi dişlekliğim gözüme batmaya başladı hüü
0
ala09
(18.04.23)
Çoğu zaman itici.
Esas çekici olan diş telleri.
0
pavlis
(18.04.23)
Ağız, yüz ve diş yapısına ve ön dişlerin ne kadar uzun olduğuna da bağlı olarak bence tatlı.
0
Amaranta ursula
(18.04.23)
Dişler düzgünse, çok tatlı/seksi
0
gabe h coud
(18.04.23)
benim için her zaman itici.
0
deartheodosia
(18.04.23)
kişiye göre değişir.
0
ya ben lan neyse
(18.04.23)
Dişleklik bazı kadınlara yakışıyor olmasına rağmen erkeklere asla yakışmıyor
0
mya
(18.04.23)
kimisine yakisiyor, tipe bagli.
0
cooperr
(19.04.23)
Çoğu zaman itici ama boyutuna/oranına ve yüzün diğer hatlarına göre normal ya da sempatik gelenleri de var.
0
nawar
(19.04.23)
abi bu kizin kendisi cekici. bu kiz uzerinden ornekleme dogru olmaz. sempatik gelir gibi, aklima sisman ronaldo geldi cok sempatik adamdi.
0
antikadimag
(19.04.23)
itici ya da sempatik diyemem ama düzeltilmesi gereken ortodontik bir problem.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.04.23)
Yüzdeki ufak orantısızlıkları, minik kusurları çok çekici bulduğum için, komposizyona da uyumlu bulmuşsam eğer çok hoşuma gider.
0
lüzumsuz adam
(19.04.23)
elimizde olmayan bir şey olduğu için ne itici ne de sempatik.
0
nothing in my way
(19.04.23)
Bayılırım <3
0
Yourcousinmarvinberry
(19.04.23)
Bence tatlış
0
pembe mezarlık
(20.04.23)
(13)

kadın için roll on tavsiyesi

elorelia
arkadaşlar ben kolay terleyen bi insanım. kış günü bile hazırlanırken montu giydiğim anda terlerim. parfüm vs de kullanmam. o yüzden roll on önemli bir konu benim için. gernier almıştım en son ama kokusu çok keskin. heralde benim terle birlikte tepkimeye girince bana daha da kötü geliyor. bazı roll
arkadaşlar ben kolay terleyen bi insanım. kış günü bile hazırlanırken montu giydiğim anda terlerim. parfüm vs de kullanmam. o yüzden roll on önemli bir konu benim için.

gernier almıştım en son ama kokusu çok keskin. heralde benim terle birlikte tepkimeye girince bana daha da kötü geliyor. bazı roll onlar da böyle mayhoş kokuyor, öyle de istemiyorum.

yani bana bi ürün tavsiye edin, kokusu soft olsun. var mıdır böyle bi ürün? sprey olanlardan kullanmadım hiç acaba onlar daha mı iyi?
0
elorelia
(20.01.23)
biodermaninkini kullaniyorum ben memnunum. beyaz kapakli, ustunde freshness yazandan. hafif bi kokusu var.
0
pide
(20.01.23)
Celenes. Akşam duştan sonra ve sabah kullanıyorum. Memnunum.
0
auroraaurora
(20.01.23)
öncelikle verdan gibi her yerde bulabileceğiniz doğal mineral taşlı roll onlardan edinin. sonra da üstüne nivea falan veya seba med gibi hafif kokulu ürünler kullanabilirisniz.

bir de kıllardan kurtulmak, olabildiğince az sentetik içeren ürünler giymek önemli. kıllar orada bulunduğu müddetçe kulandığınız hiçbir ürün efektif çözüm sunmaz.
0
jimjim
(20.01.23)
ben çok terlerim. neler neler denedim anlatamam. rexona clinical protection ın stick olanı bu işin zirvesi. pahalı ama sonuna kadar hak ediyor.
0
benaslinda
(20.01.23)
Ben Sebamed kullanıyorum çok memnunum. Zamlar gelmeden 5-6 şişe filan alıp stokladım dayanamayıp.
0
Amaranta ursula
(20.01.23)
Benaslinda +1 clinical protection çok iyi ama çok pahalı ve yazın sıvılaşıp eriyip gidiyor kutusunun içinde. Ben old spice erkek roll onlarını kullanmaya başladım. Şimdilik memnunum, deneyip hoşunuza giden kokuyu seçin. Erkek kokusu gibi keskin olmayanları var.
0
curukturpkokusu
(20.01.23)
Dove'un ürünlerinin kokusu çok hafif kendi sabun kokularına benziyor ve baya etkili. Eskiden hep deodorantları dove alırdım ama hayvan deneyi yaptıkları için artık almıyorum. Yine de bir bakın isterseniz.
0
pembe mezarlık
(20.01.23)
Rossmann'daki Alterra deodorantlardan kullanıyorum ben.
0
peki madem
(20.01.23)
Ben 3-4 yıldır siveno’nun kadınlar için olanını kullanıyorum ve çok memnunum. Yalnız çok zor terleyen hatta genel olarak 10 km falan koşmazsa terlemeyen bir insan olduğumu belirteyim ama belki bakmak istersiniz siveno’ya.
0
ms brownstone
(20.01.23)
koltuk altı botoksu game changer bir şey. 200-250 EUR arası fiyatlar. 6 ay gider. tutumlu olayım senede bir kez yaptırayım dersen, nisan gibi yaptırırsın, ekim sonuna kadar etkisi devam eder. 20 km koşuyorum, koltuk altından sıfır ter.
0
gabe h coud
(20.01.23)
images.app.goo.gl
Rexona men invisible stick. Erkek deodorantları daha etkili gibi geliyor, yoğun bir kokusu da yok bunun.
0
kobuzchu kiz
(20.01.23)
+1 rexona clinical protection stick.
0
yineiyisinoxford
(20.01.23)
nokta atışı veriyorum

badecanlar.com

www.hepsiburada.com

bebeğim var emziriyorum sıfır koku %100 etki.
0
kullanıcıadımbuolsun
(21.01.23)
(17)

ekşi duyuru'da göndere basmadan önce iki rekat namaz kılanlar var.

comp
ahahahahahahaah Allah sizi ıslah etsin ya güldüm https://twitter.com/lazopalle/status/1557318637555535873soru: var mı aranızda gerçekten kılanabdestsiz isek dua niyetiyle bi şeyler okusak da olur mutşk
ahahahahahahaah
Allah sizi ıslah etsin ya güldüm
twitter.com

soru: var mı aranızda gerçekten kılan
abdestsiz isek dua niyetiyle bi şeyler okusak da olur mu
tşk
0
comp
(15.01.23)
sözlükle buranın moderasyonu aşırı farklı cidden
burası aşırı katı
0
jelly bear
(15.01.23)
bence burası eskiye göre daha rahat. Eskiden teşekkür edince falan kaldırılıyodu cevap şimdi kalıyor gibi. Sorduğum soruların da öyle durduk yere kaldırıldığını hiç hatırlamıyorum. O kadar da katı olduğunu düşünmüyorum moderasyonun :)
0
nundu
(15.01.23)
gereksiz katı +1

2006-2010 arası forumlarda moderatörler falan olurdu egolarından geçilmezdi aynı olay burda da. adamlar yüzünden *mk bile yazamıyoruz, şaka gibi.
0
hayati cozemeyen adam
(15.01.23)
bunun müsebbibi kişi artık mod değilmiş dedi geçen biri, ne kadar doğru bilmiyorum. bu duyurunun üç saniye içinde silinip şu an uçmuş bir kullanıcı olmaman da bunun doğruluğunu gösteren bir işaret olabilir.
0
kim bilir
(15.01.23)
Ben de başıma bi iş gelmicekse katı olduğunu düşünmüyorum.

Geçmiş zamanda da pek silmediler benim cevaplarımı duyurularımı falan ama nundu’nun da dediği gibi teşekkür edince bile silerlerdi eskiden, kuralların uygulaması daha katıydı sanki
0
vedatchilipeppers
(15.01.23)
Valla benim de bi hesabımı uçurdular ama hak etmiştim de uçurmuşlardı asdasd uçurulan kişilerin de muhtemelen benim gibi kekoluklar yapıp uçurulduklarını düşünüyorum uçuran kişinin "dur bugün de şu götleği uçurayım" diyecek kadar ruh hastası olmadığını kabul ederek, o nedenle böyle kekoluklar yapmaya niyetlenirken iki rekat namaz kılmak faydalı olabilir asadsda Duyuru Sözlük gibi sikimsonik bi yer olacağına sikimsoniklik yapan herkesi uçursunlar bence ben razıyım.

Bu arada linkteki tiwiti de okudum 100 yıldır sözlük yazarlığı yapmış moderasyonda yer almış elemanı 12 sene önce girdiği entry yüzünden çaylak yapmışlar mesela sonra da "hata yapmışız olm" deyip geri almışlar, hatalı işlemler de her yerde olabiliyor yani burada da oluyordur muhakkak.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(15.01.23)
Bu arada @kim bilir'in dediği angelus sanırim.

Angelus'un da o kadar sert bir moderatör olduğunu düşünmüyorum ya. Ayrıca sözlüğün geldiği hal de çok kötü. Moderasyon şart böyle ortamlarda. Olayı diktatörlüğe bağlamadıktan sonra kuralların belli olması iyi bi şey
0
nundu
(15.01.23)
Olayı anlayanlar şu an gülme krizinde sjabhaba
0
pembe mezarlık
(15.01.23)
burasi manasiz bir sekilde kati son yillarda, evet.

bir kere link verdim diye kapandi. ama sorunun cevabi oydu? hayir bari duyuruyu acan kisi gorseydi once. lmgify filan da degildi sorunun cevabiydi. yani kural bu olabilir ama bence anlamsiz bir kural. icerigi copy paste yapinca sorun yok.

is/eleman arama mevzusu da yasak ok. bir gun soforlu araba kiralama sordum. yeminle buradan kimse yapar mi diye degil, nereden kiralayabilirim idi, avis'te varmis ama nasil filan bile dedim. bi baktim tak silmisler is eleman aramak yasak diye. inanamadim.

ayrica is eleman aramanin yasak olmadigi gunleri ozluyorum. epey faydali bir seydi o...
0
supergirl
(15.01.23)
burayı zaten bu bitirdi.
burada 600 civarı entry varmış. hepsini sildim.
hayır birde sil diyorsun silmiyorlar. kendin silmek zorundasın.
üyeliği kapatsan da mesajlar silinmiyor. toplu da silinmiyor. tek tek uğraş dur.
sırf burada iki üç insana yardımcı olmak istiyorsun. ama çektiğin rezillikten başka bir şey değil.

benim istatistik şu şekildeymiş.
Silinmiş duyuru sayısı 380
Kendi kendine: 363
Moderasyon: 17
Silinmiş cevap sayısı 2673
Kendi kendine: 2629
Moderasyon: 44
0
sivrisinek
(16.01.23)
Moderasyon'un uyguladigi yaptirimlarin %98'i eksi duyuru'nun yardim hakkinda listesindeki kurallardan olusuyor.

Eger duyuru toplulugu bu kurallari gozden gecirip yeni bir formata getirirse, bazi kurallari kaldirirsa, istediginiz gibi olabilir.

Bazi kurallar google ads'in zorladigi seyler (illegal icerik, pornografi falan) bir iki sey turk kanunlari (eleman arama), bir ikisi benim hoslanmadigim (kufur, hakaret)

geri kalanini degistirebiliriz. kalemi iyi olan birisi (avukat varsa mesela) herseyin uzerinden gecebilir. onerilere acigim, direkt bana email atin...
0
compumaster
(18.01.23)
@compumaster bey
bu, latife & muhabbet içeren bir duyuruydu
zaten o şiddetli dönemleri atlattık. tenhalaştı burası vs.
bi şikayetimiz yoktur ağabey
@lazpalle nin benzetmesine güldüm paylaşmak istedim

hangi maili aktif kullanıyorsunuz bu arada
sinan (et) u.....i net mi
compu... (et) eksid....u com olan mı
0
🌸comp
(18.01.23)
burası eylül civarından beri katı değil, ondan önce anlamsızca katıydı 1-2 yıl boyunca.
şu konuyu şu anda tartışamıyor olurduk, bu duyuru silinirdi altındaki yorumlardan dolayı zaten.

mesele teşekkür cevabının kalkmasından ziyade, kullanıcıların duyuru konusunda tartışmasına engel olunmasıydı.
yani eskiden bir duyurunun altında 54 cevap olurdu, o konu enine boyuna sakince tartışılırdı ve "ancak" kişisel bir tartışmaya dönüşürse, birine sataşırsan "tartışma başlatıcı" diye silinirdi.
son zamanlardaki katılık döneminde, adam duyurusunda "fikriniz ne?" diye soruyor, genel fikre katılmıyorsan "tartışma başlatıcı" diye siliniyordu.

10+ yıldır burada olan biri olarak, son 1-2 yıldaki kadar hiç cevabım silinmemişti.

neyse, artık bunun müsebbibi olan kişi buralarda değil ama olan da oldu zaten, insan kalmadı.
sırf bu yüzden duyuruyu bırakan 3-5 tane 10+ yıllık duyuru kullanıcısı sayabilirim.
yani bence aslında duyuru'nun kurallarında değişmesi gereken bir şey yok, sadece doğru uygulayacak moderatör lazım.

sözlük ayrı bir konu, orası artık forum oldu ve formatının dışına çıktı bence.
zamanında göndere basmadan namaz kılmazdım ama formata uygun mu diye beş kere okurdum ciddi bir konuda uzun uzun yazdıysam. :)
0
blatta hiberna
(18.01.23)
compu abi olaya el atmis gibi, sevindim..

hakikaten bir ara cigrindan cikmisti, herkesi banlayan biri vardi herhalde, ne desen ucuruyordu. son 2-3 aydir sakin, boyle guzel..
0
cooperr
(18.01.23)
çok güldüm evet katıydı uzun bir süredir çileden çıkartıyordu ben 2 kere uzaklaştırılırdım 10 sene içerisinde. O da kadınların tipik bir davranışını eleştirdim diye sanırım.

Veya kurallarda var ama bence seviyeli bir şekilde tartışmak veya cevap olmayan konuşmalar da olmalı bence esneklik katılabilir.

Bu arada bir kaç aydır ben pek bir katılık görmüyorum ya çok rahatım son zamanlarda.

Ya vura vura düzelttiler yanlış yapmıyorum ya da artık pek kimse takmıyor anlamadım.
0
ananiyimioguz
(18.01.23)
compu... (et) eksidu..ru com calisiyor
0
compumaster
(18.01.23)
şu modere edenler listesi nuh nebiden kalma değil mi kime mesaj atsam ben ayrıldım diyor modluktan.
bir süredir çok takılmıyorum burada. ancak bir dönem resmen kimse duyuruyu kullanmasın diye özel çaba sarf eden biri/birileri vardı. belki halen vardır, bilmiyorum. gördüğüm en toksik moderasyon burada olabilir.
moderasyon harici de çok eski bir yer. mobil arayüz yok en basitinden. bir dolu işe yararlı özellik gelebilir ama o yönde bir çaba da yok.
0
wop
(31.01.23)
(10)

Yatırım mantığı

dissendium
Merhabalar. Bir şirket düşünelim. Üretim yapıyor. Ben bu şirketin sahibine gidip 1 milyon lira yatırım yapmak istiyorum. Bunun karşılığında neye göre ve ne kadar kazancım olur her ay? Türkler bu şekilde yatırım yapmayı bilmiyorlar mı?
Merhabalar. Bir şirket düşünelim. Üretim yapıyor. Ben bu şirketin sahibine gidip 1 milyon lira yatırım yapmak istiyorum. Bunun karşılığında neye göre ve ne kadar kazancım olur her ay? Türkler bu şekilde yatırım yapmayı bilmiyorlar mı?
0
dissendium
(14.09.22)
pembe mezarlık
(14.09.22)
Borsa İstanbul'da temettü verimi yüksek 4-5 hisse seçip paranı bu hisselere yatırır, temettülerini yıllık olarak alır, aylık olarak harcarsın.
Bu sene %11 ile en yüksek EREGL verdi mesela
0
Mirket
(14.09.22)
şirketin sahibine 1 milyon lira yatırım yapmayı ben bir türk olarak bilmiyordum açıkçası.


ama eğer şirkete yatırım yapılacaksa yapılan yatırım karşılığında şirketin belli bir kısmına ortak olunarak şirketin karı veya zararı paylaşılabilir.
0
AlsterWasser
(14.09.22)
Aslında borsadan bahsetmiyorum. Sanırım dediğim şey şirket ortağı olmak.

@AlsterWasser, eksik yazmışım.

Ben bu şirketin sahibine gidip şirkete 1 milyon lira yatırım yapmak istiyorum diyorum.

olacak.
0
🌸dissendium
(14.09.22)
Söylediğiniz şey şirket sahibinin size şirketin hissesini satması. Başka bir şekilde söylenişi de ortak olmak.
Patron 1 milyon lira karşılığında size şirketin bir kısmını satabilir, mesela %1'ini.

Ama bunun olması pratikte biraz zor. Hem patron bunu satmak istemeyebilir, hem de siz 1 milyon verdik ama acaba şirketin değeri gerçekten 100 milyon muydu, 10 milyon muydu diye emin olamayacaksınız.

Aylık para kazanacaksınız diye bir şey de yok. Şirket kar payı dağıtmaya karar verebilir veya vermeyebilir. Ama patron şirketten para çekmek istediğinde 100 lira kar payı dağıtma kararı alırsa 1 lirası size gelir.
Fakat patron yönetim kurulunda olacağı için kendisine huzur hakkı vermeye de karar verebilir, o zaman siz bir şey alamazsınız.

Borsaların var olma sebebi de bu karmaşanın içine girmeden herkesin istediği miktarda parayla şirketlere ortak olabilmesini sağlamak. Borsadaki hissenin değerini de piyasa belirleyeceği için "ucuza mı aldık pahalıya mı" konusunda daha az tereddüt yaşarsınız.
0
michael_knight
(14.09.22)
@michael_knight, her şirket borsada işlem görmüyor diye biliyorum. Borsada işlem görmeyen bir şirket düşünün. Ortak hiç para kazanamıyor mu o zaman? Bu işin mantığı ne?
0
🌸dissendium
(15.09.22)
sanırım bahsettiğiniz melek yatırımcı ortaklık sistemi.

benim bir startup veya normal bir işletmem var. siz bana x miktar yatırım yapıyorsunuz ve bana ortak olmuş oluyorsunuz. karın belirli bir miktarı size gidiyor. tabi ben bu teklifinizi kabul edersem :)
ne kadar kazanacağınız tamamen ikili anlaşmaya göre belirlenir. şirketin büyüklüğü veya yatırımın büyüklüğü bu pozisyonu belirler.

çoğu büyük şirket için bu tarz doğrudan işlem yapabilmek zor. çünkü kabul etmeme olasılığı çok yüksek. veya kabul ettirecek para çok yüksek. dolayısıyla halka arz bunun için var.
0
debian
(15.09.22)
Michael kngiht çok güzel özetlemiş sizin bahsettiğiniz sistem borsada hisse senedi ama halka arz edilmemiş şirketlerede ortak olunabilir fakat borsa kadar şeffaf ve pratik olmadığı için çok riskli bu yüzden en makulu borsa veya takasbank
0
beemaker
(15.09.22)
bist'in yeni getirdiği bir sistem var şu anda "bist özel pazar" diye.
görece daha küçük ve orta bütçeli start-up lar için bist dışında kurduğu ayrı bir borsa denilebilir.
burada yatırımcının yatırabileceği minimum tutarlar daha fazla. ayrıca bu şekilde ortaklık kurmak isteyen şirketler için de bazı kriterler var.
0
joooper
(15.09.22)
@dissendium, dediğiniz gibi her şirket borsada işlem görmüyor. Hatta borsada işlem gören şirket sayısı çok çok az.
Ama zaten şirketine ortak almak mecburiyetinde değil hiçbir patron.

Ortak hiç para kazanmıyor diye bir şey yok.
Hem dediğim gibi kar payı dağıtım kararı alınınca elinize para geçiyor hem de 100 milyonluk bir şirketin %1'ine ortak oldunuz, belki de bu şirket birkaç yıl sonra 500 milyonluk oldu.
Bu durumda ideal bir dünyada, müşteri bulabilirseniz 1 milyon liraya satın aldığınız bu %1 hisseyi 5 milyon liraya satabilirsiniz.

Ama çoğu patron şirketi fazla kar dağıtımı yapmaz, kazanılan parayı şirketin içinde tutar ve işleri büyütmeye harcar diye biliyorum. Mesela patron Rolls Royce almak isterse cebinden almaz, şirkete bir Rolls Royce alır ve ona biner.

Bu gibi sebeplerle denetlenmeyen bir şirkete yatırım yapmak pek güvenli bir yatırım yöntemi değildir. Küçük ortakların korunması için kanunlar, yöntemler de var. Şirketin kötü yönetildiğini iddia ederek bir denetmen atanmasını isteyebilirsiniz vs. ama dediğim gibi pratikte pek olabilecek şeyler değil.

Bunu sadece büyük şirket olarak düşünmeyin. Kabul ederse sizin mahalledeki kuruyemişçiye de bu şekilde ortak olabilirsiniz.
Kuruyemişçi kendisine X lira maaş verir, sonra firmanın kazandığı para ya işleri büyütmeye ya da kar dağıtımına gider. Kar dağıtılırsa cebinize para girer, işler büyürse daha büyük bir kuruyemişçinin ortağı olmuş olursunuz.
0
michael_knight
(15.09.22)
(11)

işyerinde arkadaşların giydiği kıyafet

tabudeviren
çalıştığınız işyerinde kimin ne giydiğine, giydiğini kaç gündür giydiğine, giydiklerinin kirli veya ütüsüz olup olmadığına dikkat ediyor musunuz? ben fark ettim ki, kimsenin ne giydiğine dikkat etmiyorum.
çalıştığınız işyerinde kimin ne giydiğine, giydiğini kaç gündür giydiğine, giydiklerinin kirli veya ütüsüz olup olmadığına dikkat ediyor musunuz? ben fark ettim ki, kimsenin ne giydiğine dikkat etmiyorum.
0
tabudeviren
(30.06.22)
Göze batan bir kir ya da kırışıklık ya da şıklık yoksa etmem.
0
Bruce
(30.06.22)
Güzel, değişik, kirli vs ise dikkat çekiyor zaten. Onun dışında sayıya ve sıklığa bakmam.
0
Amaranta ursula
(30.06.22)
Nadiren dikkat ederim o da değişik bir renk ya da kıyafetse. Bazen hani şu kıyafetim var ya diye konu açılınca hiç dikkat etmediğimi fark ediyorum.
0
pembe mezarlık
(30.06.22)
Bir is arkadasim var inanilmaz pasakli bir adam. O dikkatimi cekiyor, spesifik olarak ne giydigi veya kac gun giydigi degil de genel hali. Evsiz gibi gorunuyor. (Degil, hepimiz ayni lojmanlarda yasiyoruz.)
Onun disinda hep tisort sort giyen kisinin o gun takim elbiseyle gelmesi falan gibi istisnai bir durum yoksa ozellikle dikkatimi cekmiyor.
0
sopiro
(30.06.22)
30 yaşından sonra bir alışkanlık geliştirdim, beğendiğim tişörtten gömlekten ikişer üçer tane alıyorum. Arka arkaya giyersem kınayacaklar mı demek :D

Ekstrem bir durum yoksa dikkat etmem.
0
nhk ni youkosu
(30.06.22)
Resepsiyondaki görevlinin, şoförümün, kamu dairelerine gidecek personelin, yani şirketin dışarıdaki ve benimle birlikte yüzü olan insanların kıyafetine dikkat ederim. Onlar da dikkat eder. Bu zamana kadar uyarmadım. Ofis beyaz yakalısına dikkat etmem.
0
gabe h coud
(30.06.22)
Benim eski bir iş arkadaşım acayip pasaklıydı. İşyerine takım elbiseyle gidiyorduk, bir gömleği yaz günü bile bir hafta giyiniyordu ve gömlek kırış kırış. Artık haftasonuna doğru sararıyordu. Bunun gibi ekstrem örnekler dışında çok dikkat etmem.
0
mg3929
(30.06.22)
Dikkat ediyorum evet. Aynı şeyleri giyip giymediğine bakmam, ben de aynı renk tişörtten giyiyorum bazen ard arda.
0
roket adam
(30.06.22)
hiç dikkat etmiyorum
0
alaimisema
(30.06.22)
Ben bakmam da millet bana bakıyo sanki
0
photo85
(30.06.22)
cinsiyetinden bağımsız biçimde iyi giyinen biri dikkatimi çeker, aşırı kötü giyinen biri de (kıç çatalı, kıllı göğüs vb gibi). bu aralıktakiler dikkatimi çekmez.
0
rakicandir
(30.06.22)
(9)

Askerde tuvalet

el conquerador
Söz konusu büyük abdest. Az evvel sözlükte okuyunca aklıma geldi. Askerliğini yapanlar bilir, 1 hafta hatta 10 gün tuvalet hissiyatı dahi gelmiyor. İstisnalar var evet ama çoğu kişide bu böyle. Tuvalete girip yapamama değil yani. Bende de öyle olmuştu. Hatta en son dayanamayıp bir arkadaşıma sorduğu
Söz konusu büyük abdest. Az evvel sözlükte okuyunca aklıma geldi. Askerliğini yapanlar bilir, 1 hafta hatta 10 gün tuvalet hissiyatı dahi gelmiyor. İstisnalar var evet ama çoğu kişide bu böyle. Tuvalete girip yapamama değil yani. Bende de öyle olmuştu. Hatta en son dayanamayıp bir arkadaşıma sorduğumda, o da aynısını demişti, 1 haftadır tuvalete çıkmıyormuş.

Bunun sebebi ne olabilir? 1 hafta boyunca 3 öğün yemek yiyorsun ve tuvalet yok. Girerken yapılan aşılardan dolayı mı, yoksa ortam değişikliği, heyecan, korku gibi psikolojik bir sebep mi?

Şap olduğunu düşünmüyorum çünkü komutanlar da bizimle aynı yemeği yerdi. Sonuçta adamlar akşam evlerine gidiyor, eşleri var vs. şap olsa yemezler.
0
el conquerador
(06.04.22)
fizyolojik ve psikolojikti diye düşünüyorum. ancak 10 gün de abartı geldi 3-5 gündür.
0
paintov
(06.04.22)
komutanlar ortama alışık, siz değilsiniz.
0
baba553
(06.04.22)
Şap zaten efsane.

Psikolojiktir.
Ben 2. Gün tuvalete gitmiştim.
0
ceketimi alip cikcam
(06.04.22)
Abartı. Askerde ilk hafta tuvalete gidebildiysen, askere gittim demeye döndü bu iş. İlk gece o kadar uykum vardı ki, gidemedim. Yoksa ilk gece gidecektim.
0
allah yazdiysa bozsun
(06.04.22)
ben 3 ay acemi birliği yaptım amasya'da

tuvaletler falan gayet çok ve temizdi.

10 gün tuvalete gidemedim. kimseye de soramadım tabi, ulan dedim heralde benim bağırsaklar iflas etti falan bi tribe girdim. günde 3 kere tuvalete gidip yapmayı falan denedim.

sonra düşününce askeriye yemekleri zaten malum, pek bişey yediğimi hatırlamıyorum 10 günde, kahvaltıda saralle çıkarsa, yumurta çıkarsa işte yanında 5 zeytin. öğle su gibi çorba, akşam su gibi mercimek. ekmekler zaten taş gibi. deli gibi kahve içerdim ama çünkü kahve makinaları vardı her yerde. kantine falan anca akşam gidiliyordu uzaktı, akşam da pek gidemiyorduk.

zaten kantin kartlı sistemdi, bize kart verip biz para yükleyene kadar 10 gün geçti.

3 ay acemi birliğinde 20 kilo verdim ama spordan falan değil, açlıktan.

askeriyede yemeklere girmek mecburi, yemeğe giriyon çıkıyon, kantine gidiyon ya acayip kalabalık oluyor, ya uzak ve zaman olmadığı için gidemiyon, acemi birliğinde haftasonu hariç bişey alıp da yiyebildiğimi hatırlamam. zaten eti cin, halley gibi şeylerden başka da bişey yoktu. vardı da kalmazdı ben gidip alana kadar.
0
killerbee
(06.04.22)
Stres ve ortam değişikliği. İlk kez yurtdışına çıkınca, ilk kez kampa gidince vs. de aynı durumu yaşıyor insanlar.
0
plutongezegendegilmi
(06.04.22)
Ben başkasına ziyarete gitmiştim başka bir şehire. 3-4 gün yapmamıştım. Gelmemişti yani. Ama eve dönünce zor olmuştu biraz. Mekan değişikliği olunca vücut kendince tedbir alıyor heralde.
0
pembe mezarlık
(06.04.22)
yabancı ve kalabalık ortam olduğu için bence. ben hep yurtlarda falan kaldığım için alışkındım biraz. ilkini ertesi gün yapmıştım:) sonra gerisi her gün geldi.
0
nothing in my way
(06.04.22)
Stresten, alışık olmadığın ortamdandır herhalde. Henüz gitmedim askere ama çokça duyuyorum bunları... Ha bir de, özellikle klozete alışık olanların onu bulamamasından, helataşına oturup oturamayacağını bilememesinden ötürü de olabilir.
0
15 yildir okurum da simdi ne yazacagim
(06.04.22)
(3)

eminem- stan Vs. porçay-bak güzel kardeşim

jamiro
kafama takılan bir şeyi soracağım.bu şarkıyı bilmiyordum (bak güzel kardeşim) demin bir story'de duydum ve belli ki eminem stan'den uyarlamışlar. soru şu, bu adam (porçay) bunu yapmak için eminem'den izin alıyor mu? yoksa aynı müziğin sözlerini değiştirmek onu artık başka bir şarkıya evirdiği için n
kafama takılan bir şeyi soracağım.

bu şarkıyı bilmiyordum (bak güzel kardeşim) demin bir story'de duydum ve belli ki eminem stan'den uyarlamışlar.

soru şu, bu adam (porçay) bunu yapmak için eminem'den izin alıyor mu? yoksa aynı müziğin sözlerini değiştirmek onu artık başka bir şarkıya evirdiği için normal bir şey mi?
0
jamiro
(05.03.22)
Bir şarkının parodisini yapmak telif haklarında istisna olarak görülüyor yani parodi yaptığı için telif izni almasına gerek yok, grup yorumun yaptığı parodiler gibi. kaldı ki eminem stan yorumu diye porçay da belirtmiş.
0
herzog12
(05.03.22)
Z kuşağı kardeşler bilmez de efsanesi vardır bunun.

www.youtube.com
0
goodz
(05.03.22)
İzin aldıklarını sanmıyorum sonuçta şarkıyı çalmıyor ve üzerine yeniden söz yazıyor, üstelik kaynak da gösteriyor eminem-stan'den esinlendik diye.

Bir de izin alma durumu olsa youtube'da hiç cover videosu olmazdı.
0
pembe mezarlık
(05.03.22)
(2)

hastanede röntgen çekildim enabizdan görünür mü?

mezarkabul
doktor 13:30 da çıkar sonuç dedi, e-nabızda görünmüyor. hastaneye boşuna gitmek istemiyorum da ondan sorayım dedim.
doktor 13:30 da çıkar sonuç dedi, e-nabızda görünmüyor. hastaneye boşuna gitmek istemiyorum da ondan sorayım dedim.
0
mezarkabul
(28.02.22)
Röntgenler normalde e-nabızda görünüyor. Ama benim bildiğim çekilir çekilmez düşüyor artık ama belki hastanede bir yoğunluk vs vardır
0
whoosie
(28.02.22)
Bazen doktor bakmadan görüntüler görünmüyor bende.
0
pembe mezarlık
(28.02.22)
(7)

Ders çalışınca neden stres basar?

mezarkabul
Normal insanlar derse başlayınca rahatlar, oh be masaya oturdum der ben strese başlıyorum. O kadar ki terliyorum, bunaliyorum. Doktoranin son zamanlarındayim. İntiharı bile düşünüyorum zaman zaman yahu :).
Normal insanlar derse başlayınca rahatlar, oh be masaya oturdum der ben strese başlıyorum. O kadar ki terliyorum, bunaliyorum. Doktoranin son zamanlarındayim. İntiharı bile düşünüyorum zaman zaman yahu :).
0
mezarkabul
(06.02.22)
Buyuk ihtimal derse degil de ileriye odaklandigin icindir. Yani sinav konularini anlamaya odaklanmak yerine atiyorum 'ya bu sinavdan gecemezsem', 'ya dusuk not alir da kalirsam ailedekilere nasil aciklarim', 'kalir da okulu uzatirsam nerede kalirim' vs gibi olumsuz durumlara ve onlarin sonuclarina takiliyorsundur.

Bu tur dusunceleri savusturup derse ve konuya odaklanmaya calis.
0
j r r tolkien hayrani
(06.02.22)
doktoradan sonra da geçmiyor o, kesin bilgi
0
passion rules the game
(06.02.22)
çünkü tüm dünya eğleniyor gibi geliyor :))

insanın istemiyorken çalışmak zorunda olması çok sıkıcı.

intihar abartı olmuş biraz.

ps. doçentlikten sonra da geçmiyor :))
0
gurur
(06.02.22)
yeminle zaman zaman intiharı düşünüyorum, ciddiye almıyorum bu düşüncemi ama ziyaret ediyor işte bu düşünce beni.

Kendimi dünya çapında kötü, Türkiye standartlarında orta, kendi üniversitemdeki akademisyenlerle kıyasladığım zaman ise çok iyi bir akademisyen olarak görüyorum. Kendi küçük çevremle kıyaslamam yanlış olduğu için de mutsuz bir hayatım var, dünya standartlarında bir akademik değilim, belki de tekirdağdan sonra hiçbir üniversitede çalışamayacağım. Doktoramı yaptığım üniversite (çalıştığım üni farklı) Türkiyenin en iyisi değil (ilk onda ama) orada da bölümdeki en iyi hoca ile çalışıyorum, masterda da onla çalıştım, hoca mükemmelliyetçi. başka bir hoca ile çalışsam şimdiye belki de doçenttim.

o kadar kötü oluyorum ki bazen, doktorayı bitirdikten sonra kitap açmayacağım diyorum :D ne bileyim ya. ne desem bilemiyorum :D :(
0
🌸mezarkabul
(06.02.22)
Hocam yeterliligi verdim. Tezi yazıyorum şu anda ama ananem vefat ettiği için çalışmadan biraz kopmuştum, bazı başka gelişmeler daha olunca kopma bir ay kadar oldu. Tekrar çalışmaya dönünce her şey gözümde büyüyor.
0
🌸mezarkabul
(06.02.22)
Allah sabır versin, başınız sağ olsun.

Buraya kadar geldiyseniz gerisi de gelir merak etmeyin. Günde bir saat de olsa oturup yarım sayfa yazmaya çalışın. Onu canınız istemiyorsa grafikleri figürleri tabloları hazırlayın. Onu da istemezseniz metnin formatını veya referansları düzenleyin ki şimdiden hazır olsun basıma. Bu bir maraton hep aynı devirde koşmayacağız. Arada yavaşlamalar hatta durmalar olacak ama eninde sonunda bitecek bu yol merak etmeyin.
0
pembe mezarlık
(06.02.22)
öncelikle başınız sağolsun.
ders çalışmak zordur, kelime ezberlemek, aklında tutmak, bişeyleri öğrenmek.
öğrendikçe bence ne kadar bilgi eksiğimiz olduğunun farkına varıyoruz ve önümüzde öğrenecek çok şey olduğu gerçeği çarpıyor yüzümüze. potansiyel gelecek öğrenme zorluklarını hayalimizde canlandırıp stres oluyoruz. ben Bu şekilde açıklamıştım kendime.
0
megacracker
(07.02.22)
(23)

Abartıyor muyum?

depresyon hirkasi
Hamileyim ve her an doğum başlayabilir. Son 2 aydır eşimle kendimizi izole ediyoruz coronadan ötürü. Mümkün olduğunca dışarı çıkmıyoruz ve kimseyle görüşmüyoruz. Sadece geç saatlerde markete veya doktora gidiyoruz. Aşılıyım ama covid erken doğuma ve bebek ölümlerine neden olabiliyor. O dönemi atlatt
Hamileyim ve her an doğum başlayabilir. Son 2 aydır eşimle kendimizi izole ediyoruz coronadan ötürü. Mümkün olduğunca dışarı çıkmıyoruz ve kimseyle görüşmüyoruz. Sadece geç saatlerde markete veya doktora gidiyoruz. Aşılıyım ama covid erken doğuma ve bebek ölümlerine neden olabiliyor. O dönemi atlattık ama şimdi de covid olursam eşim benimle doğuma giremeyebilir ve kendisine ihtiyacım var.

Ayrıca da yaşadığım yerde rs virüsü salgını var ve yenidoğanların ölümüne neden oluyor. Bebek yoğunbakımları son 2-3 aydır rs virüsü kapan bebeklerle dolu. Normalde çocukları ve yetişkinleri etkilemeyen bir virüs.

Bu yüzden yakınlarımıza, hadi doğur da mıncıralım diyenlere ilk 1-2 ay sezon geçene kadar görüşemeyebilirz diyorum ve anlatıyorum sebebini. Ama insanlar benim aşırı negatif ve pimpirkli olduğumu söylüyor. Bebeğim de hafta olarak geriden geliyor ve muhtemelen kilosu düşük olacak.

Abartıyor muyum? Bebeğimin güvenliğini düşünmem kötü mü? Elbette her şeyi kontrol edemem ama alabildiğim önlemi almak istemem yanlış mı?
0
depresyon hirkasi
(05.02.22)
bana abarti geldi. guvenlik saglamak degil de ogrenilmis panik hali gibi. yani peki dogumdan 2 ay sonra ne degisecek?
akisina birakmalisin. soyle dusun; o aksam gittigin doktor, gunduz bir suru muhtemel okumus etmis hamileye de bakiyor.
0
Kittie
(05.02.22)
@kittie, doğumdan sonra şu değişecek: rs sezonu ilkbahar geldiği için bitmiş olacak, bebek de 2 aylık olduğundan ve yenidoğan faslını atlattığı için ölüm riski azalacak.
0
🌸depresyon hirkasi
(06.02.22)
Bence haklısın
0
pembe mezarlık
(06.02.22)
Bu arada cümleyi yanlış kurmuşum. Akşam markete, normal saatlerde de randevumuz varsa doktora gidiyoruz.
Yaşadığımız ülkede maske zorunluluğu yok ve toplu taşıma kullanıyoruz.
0
🌸depresyon hirkasi
(06.02.22)
Dünyanin en savunmasiz varliklarindan birini korumak icin alinacak onlemler bana abarti gelmiyor. Covid olmasa da yeni dogmus bir bebegin yabancilar tarafindan mincirilmasi vs de bana dogru gelmiyor zaten. Iciniz nasil rahat edecekse oyle yapin, virus kapma ihtimali cok sakinsaniz bile var ama kendinizi suclamanizin onune gecmis olursunuz. Bebeginize saglikla kavusursunuz umarim.
0
south park in kapusonlu uyesi
(06.02.22)
"hadi doğur da mıncıralım diyenlere ilk 1-2 ay sezon geçene kadar görüşemeyebilirz"

Bu kısım çok doğru. Yenidoğan ilk haftalarda yabancıya maruz kalmamalı anne baba dışında. O açıdan bizim kültürümüzde olan kırkı çıkmak uygulamasını mantıklı buluyorum. 2 ay sonra severler, nolacak.

Hekim olarak belirtmek isterim ki aşırı bir ihmal olmadığı müddetçe bu kadar ince düşünmeye gerek yok gene de, bebeğinizin başına bir aksilik gelme ihtimali düşündüğünüzden çok çok daha düşük :) kaldı ki bebeğiniz mikroba da maruz kalmalı ki bağışıklığı oluşsun.
0
art pepper
(06.02.22)
Abartmıyorsun, pandemi döneminde bebeği olan 2 yakın arkadaşımla da hepimiz aşılı ve dikkat eder durumda olmamıza rağmen görüşmedik. Bebeğe altın takamadık düşün yani :) Ha görüştük ha görüşücez açıldık kapandık derken çocuklar yürümeye başladı :)

Buradaki kitleye sorunca genel cevap "abartıyor" çıkabilir çünkü yaş ortalaması 25 :) Benim açtığım benzer bir duyuruya gelen ağırlıklı cevap "Pandemi diye değişen bişe yok yea, maskeyi takıyoz, eskisi gibi takılıyoz" gibiydi :)
0
dreamnesiac
(06.02.22)
Bi de bu bebek "mıncırma" olayından ailecek covid olan bir arkadaşım var. Hasta olunca yalnızsınız, mıncıranlar geçmiş olsun diyebilirler ancak.
0
dreamnesiac
(06.02.22)
@art pepper tabii ki virüs zart zurt bulacağı varsa buluyor, ona yapacak bir şey yok. :) onu hiçbir şekilde kontrol edemeyeceğimin farkındayım ki fazlası kontrol manyaklığına girer elbette. Rsv özelinde kıllanıyorum daha çok, çünkü bildiğin salgın var ve infant ölümlerine neden oluyor. Kimse yeni doğan çocuğunu yoğun bakımda nefes almaya çalışırken can çekiştiğini görmek istemez
0
🌸depresyon hirkasi
(06.02.22)
abartıyorsun. benim oğlum da pandemide doğdu. herkesin kucağına veriyoruz sevsin diye. gelenimiz gidenimiz bitmiyor. bunu özellikle istiyoruz, yani başkalarıyla etkileşimde olmasını. toplu taşımaya bile sokuyoruz. canavar gibi eleman.
0
mermize
(06.02.22)
Valla acikcasi dogur da minciralim diyen birisine 'ilk 1-2 ay gorusemeyebiliriz' diyen birisi bana cok itici gelirdi. O 'dogur da minciralim' ifadesi zaten daha cok oylesine ve karsi tarafi iyi hissettirmek icin soylenmis ifadelerdir bana gore cunku yeni dogmus bebekler cok cirkin oluyor, degil mincirmak insanin sevesi bile gelmiyor :D Hal boyleyken kisinin bunu ciddiye alip da '1-2 ay sizle gorusmeyiz' tarzi cevabi insani direkt sogutur.
0
j r r tolkien hayrani
(06.02.22)
@ j r r tolkien hayrani bunu diyen yakınlarım literally yapmak istiyor bunu, onun için itici görünmek mi güvenlik mi diye tartıya koyduğunda itici görünmek çok umrumda olmuyor açıkçası.

@mermize nasıl düşündüğünü anlıyorum da bazı virüsler öyle sandığın gibi maruz kalsın güçlensin şeklinde çalışmıyor, yenidoğanlar özelinde söylüyorum bunu. Fikir vermesi açısından:
(git: www.memorial.com.tr:~:text=RSV%20%C3%B6zellikle%20yeni%20do%C4%9Fan%20ve,bron%C5%9Fit%20veya%20zat%C3%BCrreye%20yol%20a%C3%A7ar.)
0
🌸depresyon hirkasi
(06.02.22)
Bana abartı geldi.
0
damladamla
(06.02.22)
yakın aşamalardayız hamilelikte, biz de elimizden geldiğince covid konusunda dikkat ediyoruz ama kendimizi tamamen kapatıp izole etmedik. sizden biraz daha rahat davranıyoruz yani ama yine de dışarıyla temasımızı çekebileceğimiz bir minimuma çektik. bir tanıdığım yakın zamanda covid+ olarak doğum yaptı, çok strese girdi üzüldü ama şu an bildiğim kadarıyla her şey yolunda gitti ve sağlıkları yerinde. sonuçta ben de bu durumu ve süreci böyle karantinalı, yalnız yaşamak istemem o yüzden dikkat ediyoruz olduğunca. mümkün olduğunca tedbirli davranmayı paranoyaklık olarak niteleyeni de sallamam yani.

bence alabildiğiniz önlemi almak istemekte çok haklısınız, kimse de buna karışamaz açıkçası. covid dönemi ya da başka bir salgın olmasa bile ilk bir iki ay zaten dürtmemek gerekiyor bebekleri de aileleri de. toplumsal olarak "ay doğsa da mıncırsak" demek normal kabul edilmiş diye biz de normal kabul etmek zorunda değiliz. çok mıncırmak isteyen gidip yavru kedi falan mıncırabilir. dediğim gibi olay sadece sağlıksal da değil, psikolojik olarak da insanları darlamamak gerekiyor, orada bebekle bağ kurmaya çalışan, düzensizlik içinde bir anne baba var, ne bileyim özgürce evinde dolanıp emzirmeye çalışan falan bir anne var, bu insanların biraz kendi halinde kalması lazım önce.

covid yokken bile biz yeni bebeği olan arkadaşlarımıza mümkün olduğunca az giderdik. hele bebekle kıyafetinin üstünden ayağına falan dokunmak dışında çok temas etmezdim bile ben. türlü türlü başka hassasiyetleri de olabiliyor bebeklerin sonuçta. annesi babası ne zaman rahat eder de bırakırsa o zaman mıncırılır bebek.

ezcümle, insanların ne dediğini umursamayın. stres bozukluğu yaşayacak kadar da kaygılanmayın tabii, o zaman da size yazık, her şeyi kontrol edemiyoruz, covid bulaşması gibi (bazen ne kadar da korunsanız gelip bulabiliyor). öyle bir şey olursa da kendinizi falan suçlamayın yani, sakin olun. ama sınırlarınızı çizmek en büyük hakkınız, çizebilirsiniz. bebeğiniz o insanların sorumluluğunda değil, ebeveynleri olarak sizin sorumluluğunuzda. kararları da siz verirsiniz. çizmek istediğiniz sınır da zaten çok büyük bir şey değil, altı üstü bir süre gelmeyin diyorsunuz insanlara. buna anlayış göstermeyeceklerse de kendileri bilirler.
0
nimberjack
(06.02.22)
Bebek biraz kendine gelene kadar çıkarmayabilirsiniz ama kaygınız fazla. Afrika'da bir ülkede yaşamıyorsanız bu kadar korkmanıza gerek yok. Bahsettiğiniz virüs için de mutlaka belirlenmiş bir tedavi yolu vardır. Covid için ilaç tedavisi bile yok. Hastalık ilerlemediyse Parol ile atlatmanızı bekliyorlar. İki aşıya rağmen büyük ihtimalle Covid geçirdim. O kadar da ağır değil. Bundan daha ağır gripler geçirmiştim. Bunlar felaket değil. Aşırı olumsuz olduğunuz doğru.
0
dissendium
(06.02.22)
şunu söylemeye geldim, benim bebeğim için de geriden takip ediyor, kg düşük dedi doktorlar. tehlikeli gördükleri için 8 ayda doğuma aldılar ve aylarca geriden takip ediyor, 2 kg doğacak dedikleri bebek 3.2 kg dünyaya geldi.
ayrıca bebeğim birkaç aylıkken covid oldum, tek başıma bakıyordum. hiçbir şey olmadı, iyileştik ve geçti.

stres yapma, boşver. şu an olsa rahatıma bakardım :) tecrübe işte.
0
deartheodosia
(06.02.22)
ayrıca bebek doğduğunda her şey o kadar yorucu oluyor ki (ben öyle hissetmiştim en azından) eve gelen ziyaretçiler insanı çok rahatlatıyor, mutlu ediyor. yine de istemezseniz vakti geldiğinde yorgunuz/rahatsızız/şu an müsait değiliz gibi anlık bahanelerle de geçiştirilebilir.
0
deartheodosia
(06.02.22)
Zerre abartı yok, %100 haklısınız. Şahsen çocuk yapmayı doğru bulmuyorum, antinatalistim ama o aşama geçilmiş zaten, bundan sonra ebeveynler dahil herkesin mutluluğu ikinci planda, çocuğun sağlığı birinci planda olmalı. Bunu düşünemeyip iki mıncıklayacak diye çocuğu riske atmayı göze alan insanların sizi pimpirikli bulması bir şey ifade etmiyor. Sonuçta yokluktan bir canlı meydana getiriyorsunuz ve onu elinizden geldiğince koruma yükümlülüğünüz var, bunu yerine getirmeye çalışıyorsunuz.
0
signore
(06.02.22)
Bence abartı değil öncelikle. Biz de mart sonunda bekliyoruz bebeğimizi, biraz daha rahat davranıyoruz ama yine de abartı gelmedi.

Ayrıca bebeğin anne-babası olarak siz bu kararları aldıktan sonra başkalarına söz hakkı düşmez. Kuralları siz koyacaksınız bebeğiniz için başkası değil, içiniz rahat olsun. "Gelsin de mıncıralım" diyen kişiye de elbette sınırlarınızı göstermek için böyle bir cevap vereceksiniz. Bana söylense itici filan bulmam. Türk toplumu ne sınırdan anlıyor ne saygıdan ne kuraldan. Buradaki cevaplara hiç bakmayın o yüzden.
0
gmzo
(06.02.22)
Bana gayet makul geldi, bebeğinizi korumak istemeniz çok normal ayrıca abartı bile olsa diğer insanlar bu isteğinize saygı göstermek durumunda, her bakımdan hassas bir dönem,başlı başına hamilelik zorken salgının ortasında hamilelik çok daha zor olmalı, siz bunca zaman beklemişsiniz, endişeleriniz yersiz bile olsa (ben yersiz olduğunu düşünmedim) diğer insanlar da bi süre bekleyiversinler.

Diğer taraftan yakınlarınız sizi kendinize zarar verecek bir endişe hali içinde görüyorlar ve uyarmak istiyorlarsa onlara da kulak vermek lazım. Bahsettiğiniz yenidoğan salgını hakkında hiç bir fikre sahip değilim, o nedenle işin bu tarafını da düşünmek istedim ama ‘yolda yürürken kafama saksı düşerse’ türünde bir korku değilse yaşadığınız bir süre korumacı davranmaktan kimseye zarar gelmez.
0
(06.02.22)
Ortada pandemi yokken bile "bebek mıncırmak" yasaklanmalıyken yokmuş gibi davrananlara ben hayret ediyorum. Biz hala arkadaşlarımla açık havada görüşüyoruz, işyerine ender gidip çoğunlukla evden çalışıyoruz. Çocuklar okuldan geldiklerinde doğru banyoya girip yıkanıyorlar. Olmadık, ama olmayacağız diye bir şey yok. 90 yaşında babam 80-85 yaşında kvalide-kpeder var. Onların hayatıyla mı oynayayım? Bazıları hakikaten çok hafif geçiriyor, ama bazıları hastanelik oluyor, bazıları da ölüyor. Neden canımdan kıymetlisini riske atayım? Başka biri bu riski alıyorsa kendisi bilir. Bunu düşünemeyecek insanla işim yok benim. Daha dün arkadaşlar arasında acilde yer bulabilmek için doktor tanıdık soruşturuyorlardı. Pandemi öncesinde bile 40'ı geçmeden gelmeyin diye konuşulurdu. Hadi o zaman pimpirik deyin ama bir pandemi gerçeği var ortada.
0
SiyamkedisiZorro
(07.02.22)
SiyamkedisiZorro +1

tabii ki bazı durumlarda rahat olunmalı ama tedbir almak gerekirken rahat olmak da biraz cehalet bana göre.
pandemi dışında yaşadığınız yerde rs virüsü salgını da varmış.
tedbirli olmak istemeniz gayet normal bence.
0
blatta hiberna
(07.02.22)
abartmıyorsun haklısın.
www.hurriyet.com.tr
0
sizofren06
(08.02.22)
(9)

Ön yazı (İngilizce)

dissendium
Ön yazı yazmaya çalışıyorum ama aklıma bir şey gelmiyor. Aşağıdaki yazıya başka ne ekleyebilirim?I am a mechanical engineer and I live in X. I can use Microsoft Excel, Microsoft Word, AutoCAD, SolidWorks. My work experience is less than two years. I worked as a mechanical engineer in the production
Ön yazı yazmaya çalışıyorum ama aklıma bir şey gelmiyor. Aşağıdaki yazıya başka ne ekleyebilirim?

I am a mechanical engineer and I live in X. I can use Microsoft Excel, Microsoft Word, AutoCAD, SolidWorks. My work experience is less than two years. I worked as a mechanical engineer in the production department of a food company located in the X Organized Industrial Zone. Therefore I think that I am suitable for the position of mechanical engineer.

I am interested in the automotive sector and I want to have experience in this sector. Toyota is a company that will carry me to an advanced point in my profession with its technology. I believe that I can improve myself in the fields of design, production and quality while working at Toyota.

Şirketi övmek mi gerekiyor?
0
dissendium
(14.01.22)
çook kısa bir şekilde neler başardığın ve neler yapmak istediğini yazabilirsin bence. İngilizce seviyesi önemliyse değiştirecek şeyler var bi de burada. İyi İngilizce seviyesine sahip birinin yazacağı bir yazı değil bence pek.
0
floydian
(14.01.22)
@floydian, yazı üstünde düşünmedim, aklımdan geçenleri yazdım kısaca taslak olarak. Düzenleyeceğim daha sonra.
0
🌸dissendium
(14.01.22)
Hazir ing cover letter yazan platformlar var. Su an aklima gelmedi ama googleda bulabilirsiniz. Sadece kisisel bilgilerinizi girmeniz yeterli.
0
geçerkenugradım
(14.01.22)
Övmekten ziyade şirkete ne katacaksınız ondan bahsetmeniz daha beklenti dahilinde olur, hâli hazırda ilanda beklentilerini paylaştılarsa, proje çizimi, planlaması vb. onunla ilgili yaptığınız gönüllülük veya staj gibi bağlantı kurabileceğiniz bir tecrübeniz varsa ondan bahsedebilirsiniz. Ayrıca internette bolca örnek var us,eu için göz atabilirsiniz.
0
mas
(14.01.22)
Bu yazı biraz informal. "I can use ", "I can improve", "Therefore I think that" bunlar profesyonel yazılarda pek kullanılmaz. Meseala "automative sector" demişsiniz. Alan dışı olmama rağmen bunu diyen kişinin alana yabancı olduğunu ve büyük ihtimalle Türk olduğunu anlarım çünkü ecnebiler "automative industry" der genelde. Ki benim ingilizcem de süper değildir ama düzeltsem bir sürü şey var daha.

İngilizcesi iyi birine okutup öyle gönderin bence.
0
pembe mezarlık
(14.01.22)
Daha önceki deneyimleriniz, görev tanımlarınız, edindiğiniz beceriler tam olarak neler ve bunları yeni şirkete nasıl aktaracaksınız; onlara hangi becerilerinizle ne şekilde katkıda bulunacaksınız bunları anlatmanız gerekiyor. Bu haliyle okuyan kişi sizin nelere sahip olduğunuzu, dolayısı ile size neden maaş vermesi gerektiğini anlayamaz.
0
fotrsapka
(14.01.22)
In the rapidly changing and growing automotive industry, an engineer who closely follows the latest developments in the sector, in a company like Toyota that prioritizes research and development studies, designs cars with environmental awareness, and provides maximum user satisfaction, safety, comfort, and extensive spare parts network services. I am confident that I will be a productive and competent employee.

In addition, I am an employee who is interested in other organizations' creative methods, is disciplined, harmonic in a collaborative environment, and has no problems about working overtime.

Toyota's popularity and demand in Turkey can be attributed to its design's fit for Turkish conditions as well as its engineering success. As a result, I'd like you to be aware that I can be a part of the electric based automobile / self-drive designed production that will become widespread in the coming years.

I would like to present my best wishes for the evaluation of my CV and the oral interview.

Başvurunuzda başarılar dilerim. :)
0
birhayat
(15.01.22)
Abi Toyota'yı övmene gerek yok. O Toyota zaten. Otomotiv dünyasına yön veren, dünyanın en çok araç satan şirketi. Daha çok adı sanı belli olmayan firmaları översen belki gururları okşanır. Bunu geçelim.

Kendinden bahsederken biraz daha seni diğer adaylardan ayırabilecek özelliklerine değinmen, daha çok pozitif şeyler üzerinde durman lazım. Tecrübenin '2 yıldan daha az' olmasını bu şekilde ifade etmen sanki negatif bir şeyden bahsediyormuşsun gibi oluyor. Belki de negatif bir durumdan bahsediyorsundur. Eğer öyle ise bundan bahsetme. 'less than two years' demektense direkt 'two years' demek daha iyidir.

Bir de çalıştığın firma için başardığın bir şeyler varsa onların üzerinde durabilirsin. Üretim bölümünde çalışmışsın. Ne yaptın? Örneğin -atıyorum- "20 milyon euroluk bir projenin devreye alma sürecini yönettim" ya da "üretim iyileştirmeleri ile firmaya yıllık 2 milyon euro tasarruf sağladım" gibi içinde direkt sayısal veriler olan şeyleri de ekleyebilirsin. "Üretim verimliliğini %65'ten, %80'e çıkardım", "Firmanın en önemli ekipmanının OEE değerini %60'tan %70'e çıkaran ekipteydim" gibi.

Bu tarz sayısal veriler çok dikkat çekicidir. İşe alım personeli bir CV'yi incelerken 10 saniyede karar verir diye bir geyik var. Bu doğru. Bu yüzden derli toplu ve hemen göze çarpan şeyleri öne çıkaran bir CV ve önyazı olması lazım. Bu duyuruda içinde hiç sayısal değerler olmayan yazılara bir de içinde %60 gibi sayısal değerler olan yazılara çok hızlı bir bak. Okuma, göz gezdir. Hemen dikkat çektiğini fark edeceksin.

Son olarak yazının İngilizcesi için taslak metinlere başvur +1
0
himmet dayi
(15.01.22)
Hocam son zamanlarda AutoCAD ve solidworks biliyorum diyerek gelen bir sürü adayı geri gönderen bir mühendis olarak şunu söyleyebilirim ki, şunları biliyorum demektense şu programları kullanarak şu işleri, projeleri yaptım demek daha doğru olur.
Diğer yorumlara ek olarak bunu da paylaşmak istedim, başarılar.
0
va
(15.01.22)
(7)

sizce bazı kafelerin birkaç basamak yukarıda olmalarının sebebi nedir?

architects creed
merhaba, bir ödev yapıyorum da, saçma da olsa farklı fikirler işe yarar. bir kafeterya var ve dışarısıyla aynı kotta -yükseklikte- değil, kafeye girmek için bir iki basamak çıkmak gerekiyor. bu tasarımın ne gibi faydaları olabilir?
merhaba,
bir ödev yapıyorum da, saçma da olsa farklı fikirler işe yarar. bir kafeterya var ve dışarısıyla aynı kotta -yükseklikte- değil, kafeye girmek için bir iki basamak çıkmak gerekiyor. bu tasarımın ne gibi faydaları olabilir?
0
architects creed
(13.01.22)
insanın yüksekte oturma arzusu. manzaranın daha iyi gözükmesi; caddenin, insanların.
0
çih
(13.01.22)
yağmurda içeriye su dolmasını/su basmasını engellemek.
0
kibritsuyu
(13.01.22)
Ülkenin altyapısı çok kötü cidden su basmasın diye yükseltilmiş olabilir fakat mimari açıdan soruyorsan bu kot farkları mekanların kullanım amacı farkını hissettirmek için de kullanılabilir, örneğin yeterince büyük bir evde salonun oturma kısmı ile yemek bölümünü de bu şekilde kot ile ayırabilirsin
0
freebird5406_2
(13.01.22)
-ev havası vermesi. eve girip, çıkarken merdiven çıkıyoruz. ve diğer insanlarla karşılaşıyoruz.
0
dokunmakalbime
(13.01.22)
sokaktan biraz daha izole olması ekstra güven veriyor bana. sokaktaki kalabalık kir çamur araba egzozu vsden uzak oluyorsun.
0
roket adam
(13.01.22)
Sokaktan izole olması +1. Kaldırımın üstünde ya da dibinde oturmaktan nefret ediyorum kafelerde. Sokağın ortasında oturmaktan farkı yok benim için. Gürültü, yoldan geçenlerin dibinden yürümesi ve avel avel sana bakması, sokağın pisliği tozu, yemek yerken ufak çocukların da canı çeker mi kaygısı...
0
pembe mezarlık
(13.01.22)
sebebi mi faydaları mı? kadıköy gibi yerleri düşünüyorum kafe iyi olsun diye tasarlanmamış sonradan kafe olmuş sanki oralar, gerçi özellikle oraları da seçiyor olabilirler. eğimli yerde kot farkından dolayı olabilir, ortak bi giriş kat kotu olacak ya arazinin yüksek olduğu yerden düzayak bile yapsan düşük tarafta merdiven çıkmak zorunda kalırsın giriş düşük taraftansa. şurdaki 3. diyagramdaki gibi www.google.com

çok yağmur yağdığından yükseltilmiş olabilir. bodrum kat vardır ışık alsın diye tavana yakın pencere koymuşlardır, giriş kotu yükselmiştir.

mekanı sokaktan ayırmak +1 iyi bir fayda. bi de zararını söyleyeyim: tekerlekli sandalyeyle erişimin zorlaşması. rampanın eğiminin düşük olması gerektiği için çok uzun çıkıyor onu sığdırmak problem. rampa koyup geçilmiyor.
0
curious mind
(14.01.22)
(4)

2 Şarkı Paylaşsam...

AlsterWasser
bu ikisini dinleyince devamında siz ne paylaşırsınız?Playlist oluşur böylelikle hem.Nev - Benmişim : https://youtu.be/PVLzVqCxa0kBertuğ Cemil - Yağmur : https://youtu.be/B1s53-hEfpU
bu ikisini dinleyince devamında siz ne paylaşırsınız?

Playlist oluşur böylelikle hem.

Nev - Benmişim : youtu.be

Bertuğ Cemil - Yağmur : youtu.be
0
AlsterWasser
(12.01.22)
Redd, Mutlu Olmak İçin

www.youtube.com
0
dissendium
(12.01.22)
Ogün Sanlısoy - Bilmece www.youtube.com

Pilli Bebek - Fotoğraf www.youtube.com
0
rahip janick
(12.01.22)
pembe mezarlık
(12.01.22)
Yüksek Sadakat- Belki üstümüzden bir kuş geçer
0
dedi ve gitti
(13.01.22)
(15)

Kadınlar hakkında

bbb_1
Bugünkü sorum abim ile ilgili.Abim 35 yaşında birkaç aydır bir kadın ile görüşüyor. Kadın da 30 lu yaşların başında.Çalıştıkları şirket birbiri ile iş yapıyor bu şekilde tanıştılar. resmiyette tam sevgili gibi değiller ancak buluşuyorlar , kahve içmeye ,içki içmeye gidiyorlar sinemaya gidiyorlar anc
Bugünkü sorum abim ile ilgili.Abim 35 yaşında birkaç aydır bir kadın ile görüşüyor. Kadın da 30 lu yaşların başında.Çalıştıkları şirket birbiri ile iş yapıyor bu şekilde tanıştılar. resmiyette tam sevgili gibi değiller ancak buluşuyorlar , kahve içmeye ,içki içmeye gidiyorlar sinemaya gidiyorlar ancak çok yakın iki arkadaş gibi diyebiliriz .Kadın tarafı abimle çok yakın iletişim kuruyor.Bir keresinde üçümüz buluşmuştuk , tavırları sohbeti çok keyifliydi.Yürürken abimin koluna girdi. Birçok defa abimle sarıldı vs. Fakat sorun şu ki kadın tarafının değişik bir iletişim şekli var.Örneğin abim mesaj atıyor herhangi bir konu hakkında bir mesaj olabilir bu, ancak karşı taraf 2 gün hiç cevap yazmıyor .sonra buluştuklarında ya kafam dalgındı , çok yoğundum vs diyor. Abim bazen gün içinde aradığında açmıyor,aradan 2 gün geçince kendisi arıyor .Hiç fark etmedim aradığını ne zaman aramıştın vs yapıyor. Geçenlerde buluştuklarında geç saate kadar dışardalardı, kadın da geç saatte araba ile evine döndüğü için abim eve varınca mesaj atar mısın demiş.Tabi bizimki yine yazmamış , abım de aradı bir sorun var mı diye.Yok ya eve vardım yorulmuşum hiç telefonu elime almadım falan demiş.Bu nasıl bir durum ,biz anlayamadık.Abim de kardeşi gibi kadınlar konusunda şanssız sanırım :)
0
bbb_1
(12.01.22)
Abin sevgili olmak istiyor, kadın takılmak. Abin takılmak istemiyorsa muhabbeti çok uzatmasın ya da sadece takılsın beklentiye girmesin.
0
Bruce
(12.01.22)
Kadın sevgilisini abinizle aldatıyor olabilir. İşin içinde sürekli iletişim olmadığı için yakalanmaktan kurtuluyor. Hem de tam adı olmadığı için istediği zaman arkadaş deyip geçebilir.
0
dissendium
(12.01.22)
Kadin kocasindan cekiniyor sanirim.
0
brkylmz
(12.01.22)
Kadın evli olabilir veya sevgilisi olabilir.
0
pembe mezarlık
(12.01.22)
Klasik evli cocuklu kadin hareketleri.
0
divit
(12.01.22)
Duzenli olarak etrafinda olmayan biriyle iliski yasiyor olabilir, mesela kocasi/sevgilisi kabin memuru veya pilottur hep uzaktadir, memurdur uzakta yasiyordur arada sirada iki uc gunlugune geliyordur, baska bir ulkede yasiyordur iletisimleri online olarak devam ediyordur gece gec saatte zoom yapiyorlardir falan filan boylece duzenli olarak abinizle sosyallesebilen, ama belirsiz bir pattern'da uzaklasmasini gerektiren kosullari vardir?
0
sopiro
(12.01.22)
kadın erkek farketmez.
klasik, sevdiğim başka sevenim başka olayı.
kadın takılıyor öylesine.
0
vizivozo
(12.01.22)
belki altinda baska birsey vardir ama bence sevmiyor, takiliyor veya kullaniyor iste.
0
wishmaythşngs
(12.01.22)
abiniz kendine gelmezse çekeceği var, sevgiler.
0
WithWorth
(12.01.22)
2 ihtimal gördüm. İlki kadın eşini aldatıyor olabilir.
2. Kadın arkadaş canlısı bir tip ve cidden arkadaşı olarak görüşüyor. Bu nedenle akşam eve vardınmı muhabbetlerine falan gelemiyor.
0
poliamid
(12.01.22)
Bruce +1

Kadın evli midir değil midir bilemem de, sevgili olmak istemiyor bu çok net. Abin ciddi düşünüyorsa vazgeçsin.
0
himmet dayi
(12.01.22)
Kadın tarafı evli/sevgilisi akıl yürütmesine hiç girmeden, çok bariz bir gerçek mevcut; hanım ablamız bu ilişkiye bir mesafe koyup sınır çiziyor ve bu sınırın geçilmesine izin vermiyor. Bunun sebebi, başkasıyla ilişkisi midir, abinin ilgisini bunaltıcı bulup geride tutmak istediği için midir başka bir şey midir bilemiyoruz. Bunlar hep varsayım ancak elimizde somut bir de gerçek var ki, kadın tarafı çizgiyi çekmiş.

Kadın ya da erkeğin birbirlerine ilgisi varsa, çizilen çizgi bir çember şeklinde olur ve her ikisi de çemberin içinde kalır. Ama taraflardan biri diğeri ile aynı şeyi düşünmüyorsa, o çizgi iki kişinin arasından geçecek şekilde çizilir. Her iki çizgiyi de anlamak çok kolay aslında ama çoğu zaman görmek istenmediği için bunun başkalarından duyulması gerekiyor.
0
thracia
(12.01.22)
Evet şimdi günah almayalım fakat en iyi ihtimalle kadının yaşantısı ile sizin yaşantınız arasındaki farklılıklar, sizin kadının hareketlerini yanlış yorumlamanıza sebebiyet vermiş olabilir.

Diğer bütün yorumlara katılmakla beraber, dediğim gibi en masum ihtimalle çoğu insan yanlış yorumlasa da kadın sevdiği, yakın gördüğü bir erkek arkadaşı ile kol kola girebilir, sarılabilir, eğlenebilir.

Abin sevgili gibi yaklaştığında da

"ööf bu da ne yapmaya çalışıyor" diyerek anlam veremeyip soğuk yapmaya çalışıyor olabilir. Yani ben aslında normal davranıyorum, bu neden sevgililik triplerine girdi diyerek o triplere girmesini engellemek için öyle davranıyor olabilir.

veya

"hmm kolay elde edebileceğim bir erkek, hemen yola geldi", diyerek sevgililik düşünse bile abin çabalamadan elde edebileceği bir insan olduğu için kıymetli gelmiyor olabilir. Yani taktik kasmak hoş değil ama abin cool davransa belki ileriki vakitlerde kadın bile yürüyebilir. Veya abini öyle görmüyordur, çok net.

En güzeli triplere girmeden ya o tarz bir arkadaşlığı sürdürmek, beklemek.
Beklenti içine girmeden devam da edilebilir tabi. O zaman hiç kafa yormanıza gerek kalmaz.
Ya da ben böyle yapamam, bu tarz şeyler olunca bir şeyler besliyorum diyerek duyguları açık etmek.
0
ananiyimioguz
(12.01.22)
bu kesintili iletişimin bir sürü nedeni olabilir, evlidir, duyarsızdır, saygısızdır, bencildir, takılmak istiyordur vesaire vesaire. ama nedeni ne olursa olsun sağlıklı bir ilişki (arkadaşlık veya sevgililik fark etmez) yürütülmez böyle insanlarla. ne gerek var ki bu stresi yaşamasına abinizin? hele ki bir kaç aydır görüşüyorlar diyorsunuz, her şeyi geçtim bu saygısızlığı neden sineye çekiyor abiniz?
0
Phoebe
(12.01.22)
Ortada konuşulması gereken bir iey var bu kesin.

Abiniz "ben senle daha samimi bir şeyler düşünüyordum, senin de bunu denemek isteyenileceğin izlenimi aldım ama yanlış mı anladım?" Konuşması yapmalı.

Ya da kadın karşısındaki kişinin cevap beklediğini bildiği halde aptala yatmayı bıralıp (her şeyin farkında çünkü) bir açıklama yapmalı.

Bizim ülkede bu iş böyle, her şeyi ima yoluyla anlatmayı ya da herkesin anlayacağı şeyi kendi anlamasını bekliyoruz. Hiç tahammül edemiyorum buna, o yüzden flörtleştiğim dönemlerde düzenli olarak insanlardan soğurdum.

Demem o ki, ne kadar düşünseniz de boş. Abinizden taraf yapılacak iki şey var; ya kadını kendi bilinmezliğiyle baş başa bırakıp hayatına bakacak ya da gönlünden geçen neyse açılacak ve kadının istediğiyle kendi beklentisinin uyuşup uyuşmadığını görecek.
0
akhenaten
(12.01.22)
(13)

Buzdolabınız kaç derecede çalışıyor?

chicha_v2
Bizim dolabın (Bosch) üst taraf -16 alt taraf 6 derecede çalışıyor.Alt taraf 8 derecenin üzerine çıkmıyor zaten de bu haliyle bile soğuk oluyor içerisi. Normal çalışma derecesi nedir farklı markalarda değişiklik gösteriyor mu merak ettim.
Bizim dolabın (Bosch) üst taraf -16 alt taraf 6 derecede çalışıyor.

Alt taraf 8 derecenin üzerine çıkmıyor zaten de bu haliyle bile soğuk oluyor içerisi. Normal çalışma derecesi nedir farklı markalarda değişiklik gösteriyor mu merak ettim.
0
chicha_v2
(11.01.22)
-16
4
0
glamdr1ng
(11.01.22)
-16
4
0
hakmut
(11.01.22)
4 yapın altı bence. ideali odur.
0
jelly bear
(11.01.22)
-20
4
0
10032007
(11.01.22)
-18, 4, bir de ayrı 0 bölümü var.

www.siemens-home.bsh-group.com
0
gabe h coud
(11.01.22)
4
0 bölmesi
-18 buzluk
0
nhk ni youkosu
(12.01.22)
Bosch
-16
8, yazın bazen 6’ya düşürüyoruz
0
hrvl
(12.01.22)
standardı ve yiyecek güvenliği açısından tavsiye edileni:
-18
4

buzdolabında ve buzlukta yiyeceklerin ne kadar durabileceğine dair söylemler bu sıcaklıklara göre yapılıyor.
0
king lizard
(12.01.22)
4
-20

Buzluk altta:)
0
pembe mezarlık
(12.01.22)
6
-18 bosch

4te tutunca her sey dondugu icin 6ya cikarttik
0
instant crush
(12.01.22)
-16
6
sizinki gibi.

iki derecenin enerji sarfiyatına etkisi büyük. öte yandan bir şeylerin hızlı bozulduğunu görmedim.
Hatta 6 derecede bile içecekler çok soğuk oluyor.
Donuk malzemeler için -16 ile -18 arasında ciddi bir fark olacağını düşünmüyorum. Marketlerde sürekli açılıp kapanan dolaplardan aldığım ürün, evde -16'da dursa ne olur, diye düşünüyorum.
0
burfak
(12.01.22)
-18
4
0
fernandoenes
(12.01.22)
-19 ve 4 —gerçi bu aralar havalar soğuk olunca 4 çok soğuk olmaya başladı. 5 yapayım onu, iyi hatırlattınız. elektrik tasarrufu :)
0
kaptankedi
(12.01.22)
(16)

Nazara inanmak

dissendium
Nazara inanır mısınız? Ben bazen inanıyorum. Örnek olarak kız arkadaşımla Instagram'da fotoğraf paylaşınca sonrasında kavga edebiliyoruz bazen. Bilimsellik konusuna hiç girmeden soruyorum bunu. Bilimsel bir şey olmadığının farkındayım. Zaten mühendisim. Bilimin ne olduğunu biliyorum. Ben sadece inan
Nazara inanır mısınız? Ben bazen inanıyorum. Örnek olarak kız arkadaşımla Instagram'da fotoğraf paylaşınca sonrasında kavga edebiliyoruz bazen. Bilimsellik konusuna hiç girmeden soruyorum bunu. Bilimsel bir şey olmadığının farkındayım. Zaten mühendisim. Bilimin ne olduğunu biliyorum. Ben sadece inanıp inanmadığınızı, başınıza gelen olayları bu şekilde açıklayıp açıklamadığınızı soruyorum.
0
dissendium
(09.01.22)
Bilimsellik konusuna girmeden soramazsin bence bunu :)

Hayır inanmıyorum çünkü BİLİM

encrypted-tbn0.gstatic.com
0
abuzer
(09.01.22)
İnanmıyorum. Çok saçma çünkü.
0
himmet dayi
(09.01.22)
Umut sarıkaya’yı çok seviyorum ama nazara inanıyorum, göz kalmasına da. Birkaç arkadaşım var maşallah dediği üç gün yaşamıyor, hatta bir tanıdığım var birkaç adam öldürmüşlüğü, kaza yaptırmışlığı ve pahalı Çekoslovak yemek takımlarını kırmışlığı var.
0
Hallegadola
(09.01.22)
enerjiye inanıyorum ben/
0
aeroknight
(09.01.22)
Yanlışlanması mümkün olmayan hiçbir şeye inanmıyorum. Nazar, astroloji, din, büyü, enerji, karma vs.
0
signore
(09.01.22)
Hayır. Nazara inanan insanlar kendini çok fazla önemseyen insanlar oluyor bence. Komiğime gidiyor açıkçası. Kimse kimseyi o kadar umursamıyor.
0
pembe mezarlık
(09.01.22)
enerjiye inanıyorum.

ayrıca maşallah dediği üç gün yaşamayan birkaç kişi de tanıyorum. +1
0
blatta hiberna
(09.01.22)
Ben sizi görsem ''aa ne kadar yakışmışlar'' desem, kesin ayrılırdınız hahaha. Ev arkadaşım Erasmus öğrencisi, kız okurken, erkek arkadaşı da remote çalışacaktı. Onları gördüğüm de aynen böyle ''ay ne tatlılar, yakışıyorlar'' dedim, hatta buraya konu açtım.

3 hafta sonra da ev arkadaşımın erkek arkadaşını aldatmasıyla ilgili duyuru açtım:) Nazarım değmiş olabilir.

edit:@Blatta'nın tanıdığı benim galiba
0
barguzhale
(09.01.22)
nazar değil;

bilinçaltından gelen minik göstergelerin insanlar üzerindeki etkisi
self sabotage
algıda seçicilik
gibi konular üzerine düşünmek yerine daha az efor sarfetmek, kolaya kaçmak ve nihai olarak, bu ne bilimsizlik sonucu nazar denen sonuca tüme varmak,

diyorum.
0
gabe h coud
(09.01.22)
Signore +1 milyon
0
Phoebe
(09.01.22)
Enerji madde değil mi? Maddeyle açıklanamaz mı? İnsanların bir olaya gönderdiği enerji türüne göre olay etkilenemez mi? Konuşurken ses dalgası vs diyoruz da neden duygularımızla enerji yaydığımız durumu saçma oluyor? Bana bilimsel geliyor ve çok da mantıklı.
0
damba
(09.01.22)
Signore +1 ben böyle şeylerden bahsedenlerden ışık hızıyla soğuyorum ya.
0
jazzabel
(09.01.22)
Nazara inanmıyorum ama “güzel bir şeyi anlatınca gerçekleşme olasılığının düşmesi” diye gibi şeyler var:)) muhtemelen insanın farklı şeylere dikkat etmesi, değişkenlerin değişmesi vs etkilidir…
0
her giriste sifresini unutan adam
(10.01.22)
Nazara inanıyorum. Bazılarının ilaveten (ve kasıtlı) nazar ettiğine de çok inanıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(10.01.22)
nazar, fal, burçlar, enerji, aura, din vb. hiçbirine inanmıyorum. çünkü hepsi aşırı saçma geliyor.
0
ceylinf
(10.01.22)
inaniyorum ya,
üniversitede bir kiz vardi güzel dedigi herseyim söküldü.
0
Coma
(10.01.22)
(14)

Metaverse'den arazi satın aldınız mı?

birmilyonunvarmi
Central parktan göl kenarında 3 parsel satın aldım. Para çöp olursa da umrumda değil açıkçası.
Central parktan göl kenarında 3 parsel satın aldım. Para çöp olursa da umrumda değil açıkçası.
0
birmilyonunvarmi
(09.01.22)
Hayır.
0
himmet dayi
(09.01.22)
hayır. almayı düşünmüyorum.

nft de almadım.

yılların cocincisiyim.
0
dafuq
(09.01.22)
Hayır.

Tuhaf olan ise bu işlerde başı çekenlerin, sistemi kuranların bizzat gerçek dünyadan arazi satın almaları. Sebebini tam olarak bilmiyorum ama geleceğe odaklı tarım burada öne çıkıyor ve özellikle yeraltı tarımı ve dikey tarım.
0
Erva
(09.01.22)
Hayatımı borsadan kazanıyorum.

Almadım, kesinlikle almam. Arzı sınırsız olan bir şey değerli olamaz.
0
hayirsiz
(09.01.22)
ne bitcoin aldım, ne cennetten arazi ne de metaverse arazisi
0
killerbee
(09.01.22)
ben de ne çiftlikbanktan bir şey aldım ne megaholdingsten bişi aldım ne coin aldım ne metaverseten bişi aldım ne de nft aldım.
0
AlsterWasser
(09.01.22)
Hayır almadım.
0
pembe mezarlık
(09.01.22)
@hayirsiz arzının sınırsız olması doğru bilgi değil. Arz sınırlı. Bir meta var ve o metadaki parsel adeti belli.
0
🌸birmilyonunvarmi
(09.01.22)
VR/AR teknikojilerinin gelecegine inanıyorum, güveniyorum ama metaverse arazisi gibi absürt bir konsepte asla para yatırmam.
0
chavezding
(09.01.22)
Algılayabildiğimin, tecrübemin, bilgimin ötesinde ve ebatlarında bir şey. O yüzden uzak duruyorum. En basitinden atıyorum central Park’ın çevresinden arazi aldık ama tek bir evren yok/ olmayacak. Kim bilir hangi evrendeki central park ve çevresi değerlenecek.
0
not sure if serious
(09.01.22)
facebook satarsa sınırlı, google satarsa sınırlı, ama ikimizden biri satarsa sınırsız, eksik ifade etmişim. hayırsız world 1, hayırsız world 2, hayırsız world 3 diye gider. şu anda olan bu, kafasına göre herkes saçma sapan bir script kurup dünya haritası üzerinden metaverse arazisi satabiliyor.

Bana kalırsa metaverse evreni ile dünya haritası aynı olmayacak, yeni haritalar oluşturulup oralardaki yerler ve eşyalar para ile alınıp satılacak, aynı online oyunlar gibi.

Coinleri kaçırdım, bunu kaçırmayayım diyen kesimi kazıklıyorlar gibi gözüküyor.
0
hayirsiz
(10.01.22)
"Zamaninda Mirc'tan oda satin almak gibi bir sey"

Bu yoruma cok gulup hak vermistim :)
0
brkylmz
(10.01.22)
Kripto paralarla çok alakalı biri olarak şunu söyleyebilirim ki. Hayır. Piyasada yüzlerce arsa satan proje türedi. Hepsi de aynı yerden arsa satıyor ama kendi platformunda. Mesela adam projesinde kız kulesi satılık 1 dolara. Digerinin projesinde aynı kız kulesi 500 bin dolar.
Adamlar google mapstan haritayı çekiyor. Sonra yazılımcı bunları bölgelere bölüyor. Sonra alın hadi size arsa diyorlar. Yüzlerce böyle oluşum var. Bunların ortaklaşması mümkün olmadıgı için ve tüm dünyayı bu elemanların 3d nodellemesini yapamayacağı için bu iş çöp
0
limonlu eksi
(10.01.22)
IT sektöründe olan biri olarak acayip bir scam olduğunu düşünüyorum metaverse olayının. Para çöp olursa da umrumda değil diyen milyonlar sayesinde adamlar resmen 1 milyon kişiden 10 dolar toplamak gibi bir model yapıp parayı kırıyorlar :)


(bkz: #129605053)
0
roket adam
(10.01.22)
(4)

6 sıfırlı paraların mantığı

dissendium
6 sıfırlı paraların mantığı neydi? Çocukken hatırlıyorum. 1 milyon lira büyük bir harçlıktı. 500 bin lira da iyiydi. Niye böyle büyük sayılar tercih edilmiş?
6 sıfırlı paraların mantığı neydi? Çocukken hatırlıyorum. 1 milyon lira büyük bir harçlıktı. 500 bin lira da iyiydi. Niye böyle büyük sayılar tercih edilmiş?
0
dissendium
(19.12.21)
Tercih değil zorunluluktu. Enflasyon yüzünden zamanla o hale geldi.
0
pembe mezarlık
(19.12.21)
enflasyon yuzunden oyle oldu iste. simdi 1 kalip peynir 50 lira oldu ya, eskiden sen dogmadan once de oyleydi bir gun. sonra ekonomi boka batti 100 lira oldu, sonra bokta surundu 1000 lira oldu, sonra aynen devam edip 1 milyon sonra 10 milyon lira oldu, enflasyon yuzunden. tercih degildi yani. turkiye hiperenflasyon yasadi. yoksa tl de hayatina sifir atilmadan once kuruslarla 1 liralarla baslamisti.

sonra bu sayilarla islem cok zor olunca sifirlari attik iste. atmasaydik bugun 50 lira dedigin para 50 milyon lira aslinda.
0
robokot
(19.12.21)
youtu.be

Çeyrek ekmek 625 kuruş, yani tam ekmek 25 liraymış demek ki.

İşte bu ekmek zamanla 90'lı yıllarda 25.000 liraya ulaştı mesela, 2000'lerin başında da 200.000-250.000 liralara ulaştı.

Sıfırlar istemeden zamanla oluştu +1
0
John Bloor
(20.12.21)
hocam bu sorunun cevabını canlı olarak yaşıyoruz şuan. fiyatlarda sıfırlar artmaya başladı farkediyorsanız :)
0
xrated
(20.12.21)
(6)

Vadeli hesap, kira

dissendium
Merak ettiğim bir şey var. Vadeli hesaba 100 bin lira yatırınca Enpara 1350 lira getiriyor aylık. 150 bin olunca da 2 bin lira getiriyor. Bu getiriler ortalama bir aile için ortalama kira fiyatları.Bu durumda insanlar ev almaya çalışmak yerine bu şekilde faiz getirisi üzerinden kiralarını ödeyemezle
Merak ettiğim bir şey var. Vadeli hesaba 100 bin lira yatırınca Enpara 1350 lira getiriyor aylık. 150 bin olunca da 2 bin lira getiriyor. Bu getiriler ortalama bir aile için ortalama kira fiyatları.

Bu durumda insanlar ev almaya çalışmak yerine bu şekilde faiz getirisi üzerinden kiralarını ödeyemezler mi? Ev 300 bin lira olsa bu paranın yarısı zaten faiz yoluyla kirayı karşılamaya yetebilir. 300 bin lira için kredi çekip stres yaşamak yerine bu yol daha uygulanabilir değil mi? Kaçırdığım bir şey var mı?
0
dissendium
(02.10.21)
faizde sadece faiz getirisi olur,

ev alırsan evin değeri artar + kira getirisi olur
0
oekuklu
(02.10.21)
%15-20 enflasyon olan ve faiz oranları sürekli değişen yerde faize güvenerek iş yapılmaz. Birkaç yıl sonra faiz getirisi kirayı karşılamaya yetmemeye başlar ve kalan ana para da büyük oranda değer kaybetmiş olur.

Üstelik alınan faiz kararları nedeniyle faiz getirisinin nerdeyse yarı yarıya düştüğü zamanlar oldu. Millet dolara hücum etti sonrasında zaten. O yüzden iyi bir fikir değil.
0
pembe mezarlık
(02.10.21)
Herkesin ekonomist olduğu bu konjonktürde enflasyon-faiz ve anapara ilişkisini öğrenmeden nasıl yaşadınız hayret ettim.

Cevap: evet, kaçırdığınız bir şey var. Ayrıca aynen, siz uğraşmayın krediyle, kredi faiziyle. Koyun paranızı faize, afiyetle yiyin. Faiz varken ev mi alınır?
0
prole
(02.10.21)
Her faizler belli bir seviyenin üstüne çıktığında bu tekniğin çekiciliği artar ancak kazın ayağı öyle değil. Şöyle anlatalım:

Eylül 2018 - Temmuz 2019 tarihleri arasında faiz %24'lere çıkmıştı, herkes parasını TL'ye çevirip faize yatırmıştı sonra ne oldu, merkez bankası başkanı 3-4 ay içerisinde faizleri %8'e kadar çekti, dolar fırları TL'de kalanlar o 6-7 aylık sürede faizden para kazandığını sandı ama enflasyon ve dolar öyle bir yükseldi ki faizin kat be kat üstünde değer kaybı yaşandı liranın satın alma gücünden dolayı.

Yani özetle Faiz size para kazandırmaz, hele ki Türkiye'de sadece bir sanrıdır.

Sonradan gelen edit : Ayrıca faiz gelirinin şu anda yüksek görünmesinin bir nedeni de Stopajın %15'ten %5'e çekilmesi yarın onu da eski haline getirdiklerinde faiz geliri kuş olacak.
0
solo
(02.10.21)
geçen sene 170e aldığımız ev için 250 teklif ediyorlar. 1 senede 80bin değerlenmiş. sadece faize yatırsam 24bin tl kar elde edecektim. şuan kirada ev, aylık 2bin kira getirisi var.

özetle, ev alırsan evinde değerlenir kira getirin de olur.
faize yatırırsan sadece faiz getirin olur.
0
trajikomix
(02.10.21)
faiz bir gelir (kazanç) değildir. bankanın paranın kaybettiği değerin bir miktarını parayı kullanması karşılığı ödemesidir. bu yüzden ekonomisi güçlü ülkelerde faiz yok denecek kadar düşüktür.
0
orpheus
(03.10.21)
(4)

Cildiye randevusu alınmıyor mu?

tchuck
eşimin uyuz olduğundan şüpheleniyoruz, randevu almak istedik ancak hastanelerin cildiyesinden randevu alınmıyor.korona bokuna cildiyeye gidiş mi yasaklandı?eğer öyleyse biz nereye gideceğiz, uyuzdan kırılmayı mı beklicez?
eşimin uyuz olduğundan şüpheleniyoruz, randevu almak istedik ancak hastanelerin cildiyesinden randevu alınmıyor.

korona bokuna cildiyeye gidiş mi yasaklandı?

eğer öyleyse biz nereye gideceğiz, uyuzdan kırılmayı mı beklicez?
0
tchuck
(16.05.21)
mhrsden randevvu bakıyorum istanabul için yok her gün bakmak lazım hemen doluyor ben özel hastaneden aldım haftaya cumaya
0
alp9900
(16.05.21)
çok az kontenjan açıyorlar o da saniyesinde bitiyor. ben bi tanıdık sayesinde almıştım gişeden. hastaneye git, durumu açıkla. en sona veriyorlar. beklersin biraz.
0
glamdr1ng
(16.05.21)
Maddi durum varsa özel hastaneleri arayıp randevu almayı deneyin size de bulaşmadan.
0
pembe mezarlık
(16.05.21)
Kardeşim özel hastanede cildiye randevusuna düzenli bir şekilde gitti, hala da gidiyor.
0
jazzabel
(16.05.21)
(9)

Lens kullananlar bakabilir misiniz ?

jorah the andal
Arkadaşlar gözlüğümü kırdım. Senelerin gözlük kullananı olarak lens kullanmaya karar verdim. önceki duyurulara baktığımda doktora görünün lens numarası değişiyor gibi şeyler yazılmış göze uygunluk açısından. göz numaralım 1.25 e 1.50 miyop bu arada. randevu sistemine baktığımda 15 gün içinde bulamad
Arkadaşlar gözlüğümü kırdım. Senelerin gözlük kullananı olarak lens kullanmaya karar verdim. önceki duyurulara baktığımda doktora görünün lens numarası değişiyor gibi şeyler yazılmış göze uygunluk açısından. göz numaralım 1.25 e 1.50 miyop bu arada. randevu sistemine baktığımda 15 gün içinde bulamadım yakınımdaki hastanelerde.

muayene olana kadar 1.25 numara bir lens alsam iki göz için deneme olarak bir sıkıntı olur mu ? Ne tavsiye edersiniz ?
0
jorah the andal
(19.03.21)
sıkıntı olabilir ve boşa para verirsiniz. çünkü değişiyor yani. bir de zaten reçete olmadan lens de alamazsınız o yüzden reçete lazım.
0
matilda
(19.03.21)
Recetesiz nasıl lens alacagınızı bilmiyorum aslında. Ama deneme lenslerinin zaten amaci budur, ben bir kez istemistim. Bir gun kullandim. Memnun kalmadim kullanmaz oldum.
0
howfaristhesky
(19.03.21)
Lens göze yakın olduğundan numara farklılaşabiliyor. Her halükarda bir gözlük almanız gerekecek, sürekli lens takmak gözü yoruyor ve kurutuyor. Daha çabuk randevu veren çevre hastaneleri ve merkezleri araştırın.
0
kaset
(19.03.21)
Kimi doktolar lensi 0.25 düşük veriyor neden bilmiyorum.

Ama lens muayenesinin asıl olayı sizin gözünüz lens kullanmaya uygun mu ona bakmak. Kimi kişilerin lens kullanması tavsiye edilmiyor. Yoksa numara ölçümü aynı usül yapılıyor. Bir de değişti mi bilmiyorum ama en son gittiğimde devlette lens muayenesi yapılmıyordu.
0
pembe mezarlık
(19.03.21)
ben 6-7 sene önce lens için muayeneye girmiştim tam hatırlamıyorum ama göz çapı ıvır zıvır birkaç şey ölçülüyor lens için. bu nedenle kafanıza göre bir şey alırsanız sıkıntı çıkma ihtimali var. muayene için beklemeyin, önünüze çıkan ilk özel hastaneye girip 50-60 liraya yaptırıp geçin bence.
0
golgi aygıtı
(20.03.21)
teşekkürler cevaplarınız için. Özel bir hastaneye gidip muayene olayım en iyisi beklemeden.
0
🌸jorah the andal
(20.03.21)
18 senedir kullanıyorum
reçetesiz alabilirsin
eczaneden ya da optikçiden almana gerek yok

0,5 numara düşük alabilirsin
masabaşı çalışıyorsan daha iyi olur

lens çapı da çok önemli
ama fazla bir seçenek yok markalarda
düşük alırsan sıkar
büyük alırsan gözünde durmaz

www.lensmarket.com

bu en iyi marka ve tek çap sunuyor (ort. çap)
1 ay kullanbilirsin, diğer çoğu marka aylık diye geçer ama 15 gün ömür verir
geceleri ve eve geldiğinde mutlaka çıkart
yeni bir gözlük mutlaka al

1 ve 1,25 1'er kutu al

şunları sırayla dene
1-1
1-1,25
1,25-1,25

hangisi en iyi gelirse onunla devam et

lens solüsyonu çok farketmiyor en ucuzunu al
ellerini sabunla yıka, temiz kağıtla kurula

lens çapında sorun yaşarsan, bu markayı dene
www.lensoptik.com.tr
2 alternatif var çapta
0
bir soru sorcam
(20.03.21)
Doktora gitmeden lens muayanesi olmadan almayin.
Gozunuz lens icin uygun olmayabilir. Ve lens taksaniz da gozluk gerekecek, 10 saatten sonra (bazi gozler icin 5-6 saat) kuruyor ve cikarmak istiyorsunuz.
0
kuehles blondes
(20.03.21)
Gözlükçüyüm.Bu numaralar öyle yılların gözlük kullanan numarası değil.Yaşın kaç bilmiyorum ama Bu numaralar lens alırsanız gözünüz daha fazla ilerler. Gözlük alın ve gözlüğü gerekli olmadıkça çok kullanmayın
0
ayağiniza gelen overlokçu
(20.03.21)
(9)

insanlığın çoğu mutsuzken ruh sağlığı bilimleri ne işe yarıyor ?

aslindasorunumpsikolojik
oranı bilemem tabi ama 8 milyar insanın çoğu mutsuz.20 yaş üstünü baz alıyorum, çocukken ve ergenken oto boka mutlu olunan mutluluğu saymıyorum.ruh sağlığı bilimleri (psikiyatri, psikolog falan hepsi işte) neden insanların mutsuzluğuna çare olamıyor ? yada böyle bir amacı ve hedefi mi yok ? gidiyors
oranı bilemem tabi ama 8 milyar insanın çoğu mutsuz.
20 yaş üstünü baz alıyorum, çocukken ve ergenken oto boka mutlu olunan mutluluğu saymıyorum.
ruh sağlığı bilimleri (psikiyatri, psikolog falan hepsi işte) neden insanların mutsuzluğuna çare olamıyor ? yada böyle bir amacı ve hedefi mi yok ?
gidiyorsun psikiyatriye, sinirliysen sakinleştirici veriyor.
uyuyamıyorsan uyku getirici veriyor.
beyindeki kimyasal sorunu başka bir kimyasalla düzeltmeye çalışıyorlar.

psikiyatri doktoru her kapıdan girene $100.000 hediye etsin, mutlu olalım beklentim yok tabiki ama ruh sağlığı bilimleri hiç var olmasaydı insanlık olarak pekde birşey kaybetmezdik gibi geliyor.
0
aslindasorunumpsikolojik
(21.11.20)
Mutsuzluk bir ruh hastaligi degildir. Basina cok kotu seyler gelir, isini kaybedersin, evini kaybedersin, hayatin hayal ettigin gibi gitmez, ailen kotudur, arkadas cevren yoktur - kotudur, romantik hayatta dikis tutturamazsin, kayip yasarsin, ne bileyin hayatta yaptigin yanlis tercihlerin yikici sonuclarina her gun katlanman gerekir vs. mutsuz olursun, dogaldir. bundan dogal bir sey yok. psikiyatristlerin - psikologlarin ugrastigi sey daha cok gercekle direk iliskisi olmayan dusunce bozukluklarinin, örüntülerinin tedavisidir. yoksa objektif sekilde boktan ve zor bir hayatin varsa bu konuda iyi hissetmek icin sana yardimci olacak kisiler degiller.

Her problem beyindeki kimyasal sorundan olmuyor yani. Bazen problemler gercek, hissettirdikleri de.

Son olarak ben psikoloji biliminden hele ki psikiyatriden inanilmaz faydalandim hayatim boyunca.
0
robokot
(21.11.20)
şunu yapsınlar diye somut bir beklentim yok. bir çözüm önerimde yok.
ama ameliyat gerektiren bir sorunum varsa cerrah ameliyat ediyor ve çözüyor.
ameliyatı nasıl yapıyor, neden yapıyor hiçbir fikrim yok ama sorunu çözüyor.

mutsuzluk sorunum olduğunda ruh sağlığı uzmanları kendim ve çevremden (toplasan 10-15 kişi) gözlemlediğim kadarı ile mutsuzluğu çözemiyorlar.
yazılan ilaçların faydaları kesinlikle var, bende faydalandım,
bulandan yazandan allah razı olsun.
mesela imovane ile rahat uyuyorum ama imovane öncesi uyutmayan sorunlar çözülmüyorki. sadece halen var olan sorunlar uykuya dalmamı engellemiyor.

şimdi psikiyatri bilimini amacı diye yazdım.
"akıl hastalıklarının teşhisi, tedavisi ve önlenmesi ile uğraşan bilim"
çıktı.
mutsuzluk bir akıl hastalığı değilse psikiyatrinin ilgi alanıda olmayabilir.
0
🌸aslindasorunumpsikolojik
(21.11.20)
yani psikoloji bilimi de olabilir farketmez, bir psikolog insani yikici dusunce patternlerinden kurtaracak klinik olarak kanitli teknikleri terapi yoluyla vs. insan uzerinde kullanir. Bundan cok faydalanacak, cozulmemis travmalari vs. olan insanlar var. Ama bir insan %100 saglikli dusunup yine de durumunun boktanligini objektif olarak gorup mutsuz olabilir. Boyle bir durumda psikolog yardimci olamaz zaten, tek faydasi olacak sey sartlarin degismesidir.

edit: bu arada insanligin cogu mutsuz degil onu nereden cikardin bilmiyorum.
0
robokot
(21.11.20)
Bütün insanlar sonunda ölüyor. Bu tıp ne iş yapar kardeşim.
0
ismim ibrahim
(21.11.20)
Soru "dünyada bu kadar doktor varken neden insanlar hasta oluyor" demek kadar tuhaf bence.

Psikiyatri insanı mutlu etmekle değil mental bozuklukları tedavi etmekle ilgilinen bir bilim dalı. Psikolojinin ise çoğunlukla insanı mutlu etmekle ilgisi yok, insanı araştırıyor. Bellek, algı, toplumsal normlar, gelişim vs vs. Sadece küçük bir kısmı yani klinik psikoloji mental bozukluklarla ilgileniyor.

Mutsuz olmak çoğu zaman normal bir tepki. İnsan sürekli mutlu olamaz, mutluluk anlık bir duygudur. Bir gün, bir hafta, hadi belki bir ay mutlu olursun sonra içinde bulunduğun duruma alışırsın ve artık o durum sana normal gelmeye başlar. Sürekli mutluluk veya bir "euphoria" hali de normal değildir.


Ayrıca senin hayatında kötü şeyler olabilir. Mesela sürekli seni döven bir anne baban veya eşin olabilir, aniden engelli kalabilirsin, kanser olabilirsin. Psikiyatr buna ne yapabilir? Bu tip durumlara üzülmekten mutsuz olmaktan daha doğal bir şey yok. Doktor ancak seni bu durumlar karşısında biraz olsun rahatlatan ilaçlar verebilir. Mesela demişsin ameliyat oluyorum ve geçiyor bazı sıkıntılar. Ameliyatla/ilaçla geçmeyen bir ton sıkıntı var onlar ne olacak? Etrafımda bile tedavisi olmayan rahatsızlıkları olan insanlar var bir sürü en basitinden. Psikiyatride de aynı şekilde ilaçla düzelecek şey var düzelmeyecek şey var. Bir bipolar gelir, psikoz gelir her şey yolunda giderse onu gayet düzene sokar doktor ama senin var oluşsal depresyonuna eğer sen iyileşmek istemiyorsan pek de müdahale edemez. Beyninin içine girip senin benliğini değiştiremez. Bunu yapacak teknoloji yok henüz.
0
pembe mezarlık
(21.11.20)
ruh sagligi bilimlerinin amaci "insanlari mutlu etmek" degil. inanilmaz cocukca ve sig bir bakis acisiyla yaklasiyorsunuz olaya.
0
der meister
(21.11.20)
şuan elde olan yöntemler bunlar ileride daha iyi tedavi yöntemleri geliştirilirse daha faydalı olabilir. ben de psikyatr ile tartışmıştım bu ne böyle saksıya çeviriyorsunuz insanları diye valla elden bu geliyor şuan demişti. teknoloji gelişince belki elon musk'ın çipi gibi birşey takılabilir beyne sinyal gönderip duygu durumu düzenlenir falan en azından ilaç içip bütün vucüdü beyni patatese çevirmektense nokta atışı düzeltme yapılabilir.
0
klakie
(21.11.20)
cevapları okumadım, tekrara girersem kusura bakmayın.

ruh sağlığı dediğiniz şey çok geniş bir yelpaze.
hayatın içinde bazı korkularla yaşamak, çocukluktaki travmaların etkisiyle ilişkilerde bağlanamamak da sorun, şizofreni de sorun.
ikisi için de psikologa, psikiyatriste gidiliyor.

psikiyatrinin gerçek anlamda "iyileştirmeye etkisi" konusu bence de tartışmalı.
özellikle anlamadan dinlemeden en ufak şeye ilaç dayatan ve insanın ruhsal bir yanı yokmuş da sadece makineymiş gibi davranan "bilim insanı" kafasında olanlar buna neden oluyor.
bunlar zaten insanı anlayacak kapasiteye sahip olmuyorlar.
diğer yandan, anlamaya yönelik hareket eden, terapi yapan psikiyatristler de var.

insanlarda birkaç sabit fikir ve yanılma var bu konularla ilgili.
teşhisli ve ciddi bir hastalığı ya da sorunu bulunan insanlar dışında sadece ilaçla tedavi diye bir şey her zaman çözüm vermiyor.
ki o insanlar bile ilaç yanında yine terapiyle ilerleyebiliyorlar.

terapi iyileşmenin bazen yüzde 50'den, 70'ten fazlasını bile oluşturuyor.
yani panik atağı olan ilaç alınca hop diye iyileşemiyor.
durumu iyileşiyor ve elbette kimyasal bir destek aldığı için bazı şeyleri aşıyor ama sonuçta panik atağa neden olan travmaları, sorunları terapiyle çözebiliyorsun.
insanlarda terapiye karşı önyargı çok var, bu birincisi.

ikincisini de, danışanı ya da hastası olmadığım, sosyal olarak tanıma fırsatı bulduğum çok meşhur bir psikiyatristle sohbet ederken söylediği bir şey açıklıyor bence.
"bize tedavi olması gerekenler değil, tedavi olması gerekenlerin hasta ettikleri gelir" demişti.
yani aslında sorunları olan insanların büyük kısmı zaten destek almıyor, destek alması gerektiğinin farkına bile varmıyor.
varsa da egosu buna engel oluyor.

herkesin etrafında vardır.
şöyle düşününce bile beş kişi sayarım ailemden ve çevremden.
adamın ya da kadının paçalarından akıyor, yüzünden okunuyor sorunlarının olduğu.
ya bir ilişki yaşarsın bunu görürsün ya da dostundur, arkadaşındır.
hayatın içinde zorluk çeker, bazı tipik davranışları vardır, bağlanamaz, başaramaz ya katıdır ya boş vermiştir, yani dışarıdan görünen bir dengesizliği muhakkak vardır.
ama asla yardım almaz.
düşünmez bile.
çünkü sorunları olduğunun farkında bile değildir.
biraz da yazıp çizen bir tipse, "ben zaten freud okuyorum" falan der, ne diyeceğini bilemezsin.

sorun sizin dediğinizden ziyade, gerçekten kendini iyileştirmek, düzelmek isteyen insanların sayısındaki azlıktan kaynaklanıyor.
0
blatta hiberna
(21.11.20)
"İnsanların çoğu neden mutsuz?" sorusunu yanıtlamak bence daha mantıklı olur.
0
hayirsiz
(21.11.20)
(10)

Bu erkek milleti çantalarında ne taşıyor?

m e b
Öncelikle ben de postacı çantalı bir erkek olduğumu söyleyeyim. Cüzdan, iki telefon, şarj aletleri, su şişesi, diş macunu ve fırçam derken çanta taşımamak kaçınılmaz oluyor. Ama kimseyi de rahatsız etmiyorum. Millete bakıyorum, yaşlı dedeler bile kamp çantası gibi devasa çantalar takıyor. Bir de mil
Öncelikle ben de postacı çantalı bir erkek olduğumu söyleyeyim. Cüzdan, iki telefon, şarj aletleri, su şişesi, diş macunu ve fırçam derken çanta taşımamak kaçınılmaz oluyor. Ama kimseyi de rahatsız etmiyorum. Millete bakıyorum, yaşlı dedeler bile kamp çantası gibi devasa çantalar takıyor. Bir de millette saygı da yok, herkese çarpa çarpa geçiyorlar. Bu kampçı sırt çantalılarla içinde neredeyse askerlik/evlilik çağına gelmiş çocuklar barındıran puset iten ebeveynler toplu taşımadan/yaşamadan bıktırdılar. Nefret etmeye başladım hepsinden yemin ederim. Ben de artık itiyorum bana çarpan çantalıları.

Kadınların çantaları bile daha minik artık. Peki bu erkekler uzun bir sefere çıkar gibi ne taşıyor çantalarında?
0
m e b
(30.08.19)
Ben sırt çantası ile çıktığımda genelde bilgisayar oluyor. Çoğu kişinin de aynıdır diye tahmin ediyorum.
0
pembe mezarlık
(30.08.19)
@pembe mezarlık: eğer taşınan şey masaüstü bilgisayar değilse öyle olduğunu düşünmüyorum.
0
🌸m e b
(30.08.19)
spora gitmek için kılık kıyafet olabilir. tişört, havlu, şort belki şampuan, terlik hatta bir de spor ayakkabı vs. bunları taşıyanlar var. içecek, telefon şarjı, kitap vs koyulduğunda zaten 50 litrelik backpack çantaya dönüyor.

büyük sırt çantasında spor malzemeleri dışında genelde bilgisayar ya da benzeri teknik malzeme taşıyor insanlar ama yine de eğer bilgisayarsa bahsettiğiniz büyüklüğe nasıl erişiyorlar ben de merak ediyorum.
0
dahinnotha
(30.08.19)
Spora gidiyordur onlar.
0
stavro
(30.08.19)
işim gereği orda burda çalıştığım için laptop ve bilimum yollarda sürünürken ihtiyacımı giderecek eşyalarım var.

kullandığım çanta da bu
i.ytimg.com

sırtından çantayı indirmeyenlere ben de uyuz oluyorum toplu taşımaya bindiğim anda sırtımdan indirip bacaklarımın arasına alırım.
0
nahtoderfahrung
(30.08.19)
Ufak bi çantam var ama dolu yani mecburen.
(Parfüm, su, anahtarlar, powerbank, yedek t-shirt, çorap, çakmak, sigara, cüzdan , bozukluklar... )
0
benbirbenibulup
(30.08.19)
Powerbook, şarj aletleri, bt kulaklık, powerbank, kindle, defter, kalem kutusu, termos. Bayağı da ağır oluyor.
0
i ve been mistreated
(30.08.19)
Bazen büyük oranda boş oluyor. Bazen spor eşyaları.
0
chavezding
(30.08.19)
Para naklederken dikkat çekmiyor.(pttd)
0
hebanon
(31.08.19)
laptop
kaşe
fatura defterim
sevkirsaliyem
casıo fx 82 (mühendisin beylik tabancasıdır)
ondan sonraçığımaaa
kalem zımba
şarj aleti
kağıt mendil
mouse
bazı evrak ve dökümanlar hakediş dosyası bok pusur
ajandam

ben paraları bim torbası ile taşıyorum. çok zevkli oluyor.
0
turbo sadık
(31.08.19)
(10)

Oral B Vitality Şarj Edilebilir Diş Fırçası Hakkında

ugrcn
İndirime girmiş uzun zamandır da almak ile almamak arasında gidip geliyordum ne dersiniz?https://www.trendyol.com/oral-b/vitality-sarj-edilebilir-dis-fircasi-cross-action-1-yedek-baslik-p-103760?boutiqueId=305446
İndirime girmiş uzun zamandır da almak ile almamak arasında gidip geliyordum ne dersiniz?

www.trendyol.com
0
ugrcn
(06.02.19)
Zaten bu fiyatlarda satılıyor tüm sitelerde, marketlerde falan çok yüksek oluyor.
2,5 senedir kullanıyorum, çiçek gibi diş fırçası. Giriş seviyesidir ama işini iyi yapar. Bir kere şarjlı kullanırsanız daha normal fırçanın yüzüne bakmazsınız.
0
aynabugusu
(07.02.19)
bana 20 tl de indirim kuponu vermişti 67 ye aldım aynını ordan. iyi iş görüyor. benimki eskiydi pili zayıflamıştı yenileyim dedim.
0
gameofannen
(07.02.19)
diş doktoru tavsiye etmiyor bunları.
0
alvarez
(07.02.19)
fiyatı iyi diye alma. hepsiburada'da aynı fiyat.

www.hepsiburada.com
0
diffarentiationation
(07.02.19)
Güzel fena değil 8-9 aydan sonra pil performansı düşüyor ama fişe takılı kullanılacaksa sıkıntı yok. Şu an normal fırça ile fırçalamak acayip zor geliyor elime dahi almadım bunu aldığımdan beri.
0
pembe mezarlık
(07.02.19)
Tertemiz disler icin hic dusunme hemen al.
0
hepbiarayisicinde
(07.02.19)
Tükenmiş zaten de, bu fiyat ucuz değil. Geçen migrosta yedek başlıksız hali 67 liraya satılıyordu. Nişanlım kaç gündür onu kaçırdığı için ağlıyor teselli etmeye çalışıyorum.
0
kablelvuku
(07.02.19)
Yakın zamanda hepsiburada dan aldim. Vitality. Bir kaç lira fazlaydı sadece, yedek başlığı vardı.

Çok zaman olmadi alalı ama memnunum. Hoşuma gitti.
0
biseysorcaktim
(07.02.19)
8 yıldır bunu kullanıyorum ilk gün gibi olmasa da hala iyi durumda, arada sıkılıyorum 3-5 ay normal fırça da kullanıyorum, işe yarar bence.
0
ravenudon
(07.02.19)
aşırı bi indirim yok. bu pazartesiye kadar migros 67 liraya satıyordu. tekrar böyle bi indirim bekliyorum ben.
0
elorelia
(07.02.19)
(13)

ayrıldık...

dirty pussy and cock
ön bilgi: bu duyuru, herhangi bir cevap, yorum talep etmiyor, sadece bir içimi dökme fasilitesi, tabii ki değerli fikirlerinizi sunabilirsiniz, memnun olurum. fakat bu duyuru nezdinde, elzem değildir.evet, bugün ayrıldık. son 1 aydır sancılarını çekip acaba düzelir miyiz desek de olmadı, olduramadık
ön bilgi: bu duyuru, herhangi bir cevap, yorum talep etmiyor, sadece bir içimi dökme fasilitesi, tabii ki değerli fikirlerinizi sunabilirsiniz, memnun olurum. fakat bu duyuru nezdinde, elzem değildir.

evet, bugün ayrıldık. son 1 aydır sancılarını çekip acaba düzelir miyiz desek de olmadı, olduramadık. işin daha üzücü kısmı ise severek ayrıldık. tam ilk kez öpüştüğümüz noktada, bir tesadüf eseri bu kez ayrılık konuşmamızı yaptık. birbirimize sarılıp hüngür hüngür ağlayarak. evet işte biz bugün böyle ayrıldık.

onunla ilk tanıştığım gün olan 20 ekim 2014'den bu yana nereden baksanız 600 gün geçmiş, 600 koca gün. neler yaşamadık ki arkadaş biz, beraber nelere gülmedik ki?
ona attığım ilk mesaj, o ilk diyaloglar hala duruyor, üzerine yüzbinlerce yazışma, binlerce dakika konuşma, milyonlarca kez gözgöze bakışma.

o benim arka bahçemdi be arkadaş, yanında en rahat hissettiğim, en kolay saçmaladığım, en esnek davranabildiğim insandı, o bendi aslında biliyor musun, çünkü ben ancak kendimle o kadar rahatımdır.

bu güzel masal, son 1 aydır sık sık sallantıdaydı, ben hiçbirşey olmamış gibi devam edebilirken o edemedi, o bizi kandıramadı, beni seviyor, bundan eminim, onu seviyorum, bundan da eminim ama ayrılmak zorunda kaldık, her ne kadar açık kapı bıraksak da ardımızda, artık bu bir ayrılıktı.

bir kere o kadar güzel o kadar romantik anları, o komik konuşmaları, o gülüşmeleri nasıl sileceğim hem zihnimden, hem de akşamları bize ev sahipliği yapan telefonumdan. ona gönderdiğim ondan aldığım o fotoğraflar, hepsi birer anı. şimdi birileri kalkıp benden bunu silmemi istiyor sanki, ama elim gitmiyor.

keşfettiğimiz mekanlar, yemekler, öyle çok ekzantrik bir ilişki değildi bu, ha istesek en alası olurdu ama öyle değildi, daha amatör daha bizden daha saftı, kebapçılar keşfederdik kebabın başkentinde, amaçsızca yürürdük şu şehrin sıcağında, kışın bi tarafımız donar, hemen ceketimizle ısıtırdık birbirimizi.

ona istediği ilgiyi veremedim, istediğinden binlerce kaz fazlasını hissettim ama vermedim, farkettim sonra bunu, fakat artık çok geç olmuştu, benim içimde akan o şelale, artık gözüme vurdu, çünkü ben o saf, o berrak suyu doğru zamanda doğru yere akıtamadım. istediği gibi bir adam da hiçbir zaman olmadım, planlar yaptı baltaladım, bok var gibi eve tıktım kendimi, ona daha fazla zaman ayıramadım.

sonra ona taktığım isimler ne olacak, kime nero diyeceğim artık, kime ökkeş diyeceğim, kime energizer tavşanım diyeceğim, nerolet bile diyordum, onu o kadar çok seviyordum ki isimler yetmiyordu hep daha sevimlisini hep daha güzelini arıyordum.

her konuda sakinliğini, soğukkanlılığını ve hatta gevşekliğini koruyan ben, erkekler ağlamaz gibi budalaca bir söze rağmen hüngür hüngür ağladım ona sarılırken bu gün, salya sümük oldum.

bana istediği zaman tekrar kucak açabileceğini söyleyerek oradan ayrıldım, otobüsten indiğimde ise yine hüngür hüngür ağlamaya başladım, caddenin neresinde daha az insan varsa tetris misali oraya geçtim, sırf ağladığımı kimseler görmesin diye, ben ağlıyorum, hem dışım hem içim kan ağlıyor, ama inanıyorum, bu masal tekrar başlayacak ve oradan sonsuza uzanacak.

çünkü o benim dayanağım, o benim her noktam.
0
dirty pussy and cock
(15.04.16)
öyle bir yazmışsın ki okudum ve neden ayrılmışlar acaba dedim.
bence barışırsınız gibi bir daha.
0
sta
(15.04.16)
+1 sta. Öyle güzel anılar ve yazışmaların unutulacak olduğunu (!) bilmek koyuyor.
0
sherlockun kizi
(15.04.16)
üzdün.
barışırsınız umarım.
0
sanguine mcqaer
(15.04.16)
basliga cevap: gecer. kalanini okumadim.
0
e haliyle
(15.04.16)
:( İkiniz de birazcık daha değiştikten sonra yeniden bir daha denersiniz. Bu ayrılık olmamış pek zaten. Üzülme.
0
shadowcat
(16.04.16)
Sen benim hayatıma müsliyi katan, üzerime bir avuç sağlık atan insansın, o yüzden senin mutlu olmanı isterim.
Hiç yeri zamanı değil ama henüz kilo veremedim lan :(

Üzme kendini, umarım bir şekilde mutlu olursun.
0
naberabi
(16.04.16)
ya vay arkadaş insanlar birbirine sarılıp ağlayarak ayrılabiliyorlarmış. öyle ayrılma olmaz, barışırsınız.
0
nice tnetennba
(16.04.16)
Madem farkındasın hatalarının, geç fark etmiş olman önemli değil, böyle bir darbe mi gerekiyor biraz çekidüzen vermek için?

Tek derdiniz bu olsun, biraz ayrı kalın bence ondan sonra yoluna girer her şey.
0
piremses
(16.04.16)
acın acımdır. ağladım okuyunca.

ben de 1 hafta önce ayrıldım. çok mutluolduğum bir ilişki değildi kabul ediyorum ama her şeyi onunla yapıyorduk.
funrun oynardık beraber. şimdi tek başıma oynuyorum mesela. çok koyuyor.

siz barışırsınız. gene sıkıntı yaşarsınız ama kim yaşamıyo ki amk!
0
yoggi
(16.04.16)
siz yakında barışır üzerine ilelebet ayrılırsınız
zırlamayı kes, yaşananlardan ders çıkar ve kendine odaklan
0
superb
(17.04.16)
yaşınız kaç, bu kaçıncı ilişkiniz/ayrılığınız bilmiyorum. ama her ayrılık bir şekilde unutuluyor. kötü anılıyor zaten gidiyor. güzel anılar da üzmeye değil, "böyle de bir şey yaşamıştım, ne güzeldi" demenize sebep oluyor. mesela "FB'nin GS'yi 6-0 yendiği maçta tribündeydim, ne maçtı ama!!" gibi oluyor

ben de şu anda bir ayrılık (boşanma) aşamasındayım. sizi çok iyi anlıyorum ama bazen insan önüne bakmalı.

ANCAK

iki eleştirim olacak.

birincisi 2014'ten bugüne 600 gün mü geçti? orayı anlayamadım.
ikincisi bu kadar içten bir yazı okuduktan sonra nick'inize baktım. "dirty pussy and cock" iyi oturmuş oraya
0
co2s2
(21.01.25)
co2s2, postun orijinal tarihini gördün mü?
0
yoggi
(01.06.25)
Haha tarihi görmeden okumaya başlmışım ben de:d
0
pembe mezarlık
(01.06.25)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.